4. Ceza Dairesi 2018/964 E. , 2020/15703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, erteli hapis cezanın aynen infazı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın yokluğunda yaralama suçundan erteli hapis cezasının aynen infazına, silahla tehdit suçundan ise hükmün açıklanmasına karar verildiği ve gerekçeli kararın öncelikle sanığın bilinen son adresine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğ gerçekleştirildiği, bu sebeple sanığın 06.03.2019 tarihli eski hale getirme talepli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
1-Yaralama suçundan erteli hükmün aynen infazına dair 13.11.2014 tarihli kararın temyizinde;
Sanık hakkında yaralama suçundan verilen erteli hapis cezasına ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde suç işlenmekle, 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesi gereğince erteli cezanın aynen infazına dair 13/11/2014 tarihli kararın, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 98 ve 101. maddeleri uyarınca itiraza tabi olup, kararın temyizi mümkün bulunmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, hükümlünün temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile itiraz merciince karar verilmek üzere, tebliğnamaye aykırı olarak dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-Silahla tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi için duruşma açılırken, sanığın yöntemince duruşmaya davet edilmesi ve savunmasının alınması gerekmektedir. Ancak, duruşma davetine ilişkin yapılan tebligatta ""gelmediğiniz takdirde yokluğunuzda karar verileceği"" şerhi yer almasına karşın, sanık ilgili celsede yer almamışsa, yokluğunda önceki hüküm açıklanabilecektir. İncelenen dosyada, sanığın en son bildirdiği adrese ihtar içeren davetiye çıkarılmadan, sanığın yokluğunda hükmün açıklanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b-Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK"un 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
c-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.