Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22.12.2011 tarih, 2011/19663 E.-30156 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlular aleyhinde bonoya dayalı olarak icra takibine geçilmiş ve örnek 10 numaralı ödeme emri itraz eden borçluya 24.02.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu 01.03.2011 harç tarihli dilekçesiyle, İİK" nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre içinde, imzaya itirazlarını bildirdiği halde, mahkemece itrazın sürede yapılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İİK" nun 168/3-5. maddesi gereğince borçlunun, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye ve imzaya ilişkin itirazlarını beş gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi zorunludur.
İİK.nun 19/1. maddesi gereğince 5 günlük sürenin hesabında evrakın tebliğ edildiği ilk gün dikkate alınmaz, ayrıca İİK.nun 19/3. maddesi hükmüne göre de sürenin son günü resmi bir tatil gününe rastlarsa süre, tatili takip eden günde biter.
Somut olaya bakıldığında alacaklı tarafından takip talebinde haciz yolunun seçildiği ancak icra dairesince kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile hazırlanan ödeme emrinin borçluya gönderildiği, bu ödeme emrinin borçluya 07.10.2010 tarihinde tebliğ edildiği,  alacaklının, 21.02.2011 tarihinde icra dairesine başvurarak borçluya örnek 10 ödeme emri gönderilmesini talep ettiği ve borçluya gönderilen ödeme emrinin 24.02.2011 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun  01.03.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurarak itirazlarını bildirdiği, dolayısıyla başvurunun süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, başvurunun yasal beş günlük sürede yapıldığı nazara alınarak,  esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, süre aşımı nedeniyle reddi isabetsiz olup mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşıldığından borçlunun karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmiştir.
SONUÇ  : Borçlunun karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 22.12.2011 tarih ve 2011/19663 E.-30156 K. sayılı onama kararının kaldırılarak mahkeme kararının  yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/10/2012  gününde oybirliğiyle karar verildi.