Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10737 Esas 2018/5166 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10737
Karar No: 2018/5166
Karar Tarihi: 17.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10737 Esas 2018/5166 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/10737 E.  ,  2018/5166 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, 17.04.2011 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki aracın davacıların kızı ve kardeşi olan yaya ...’e çarpması sonucu desteğin önce ağır yaralandığını daha sonra da vefat ettiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir müvekkili için 1.000,00 TL"den olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi tazminatın, her bir müvekkili için 20,000,00 TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi talebini artırmıştır.
    Davalı vekili, kusursuz olduğunu ve tazminat taleplerinin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacı Arda"nın maddi tazminat talebinin reddine manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 3.271,11 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 2.018,81 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeni ile maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılar için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın tüm davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.