3. Ceza Dairesi 2016/11627 E. , 2017/6050 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık ... hakkında ... ve ..."e, sanık ... hakkında ..."a, sanık ..."ün ..."a, sanık ..."nın ... ve ..."e, sanık ..."un..."ya karşı eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar hakkında tayin olunan cezanın, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükümlerin, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 23.03.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından sanıklar ...,...,... müdafiileri, sanık ... ve sanık ..."nın temyiz isteminin 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanık ... hakkında..."a, sanık ... hakkında ..."ya, sanık ..."ün ..."ya, sanık ..."nın ..."a, sanık ..."un ... ve ..."ya, sanık ..."in ... ve..."ya karşı eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Mahkumiyet hükmülerinin gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin gösterilmemesi, delillerin tartışılıp değerlendirilmemesi, hükme esas alınan ve reddedilen deliller ile yargılama sonucu ulaşılan kanaatin belirtilmemesi,
sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin ve bu fiilde suç aleti kullanıp
Kullanmadıkları yönündeki kanaatenasılvarıldığının gösterilmemesi ve nitelendirilmesinin yapılmaması suretiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 34/1, 230 ve 232/3. maddelerine davranılması,
b) Sanık savunmaları ve dosya kapsamına göre taraflar arasında önceye dayalı husumet olup ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu gözetilerek, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını haklı kılacak sanıklar yönünden yeterli delilin bulunmadığı gerekçesi ile haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması,
c) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesindeki “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ,..., ..., ... müdafiileri ve sanıklar... ve ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.