12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/8582 Karar No: 2012/29175
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8582 Esas 2012/29175 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/8582 E. , 2012/29175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/12/2011 NUMARASI : 2011/818-2011/1485
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir. İİK’nun 170/3.maddesi uyarınca icra mahkemesi, yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse, itirazın kabulüne karar verir. Aynı maddenin 4.fıkrasında; icra mahkemesince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlenmiştir. Somut olayda lehtar tarafından keşideci ve keşideci lehine aval verenler hakkında icra takibi yapıldığı, alacaklının itirazdan sonra takipten feragat etmesi nedeniyle mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı takip alacaklısının senedin son cirantası olduğu tespit edildiğinden bu bağlamda yasal koşullar oluşmadığından davacı lehine tazminat ve para cezası tayinine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Ancak takibe konu bono incelendiğinde takip alacaklısının bonoda lehdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece hükmüne uyulan dairemiz bozma ilamı doğrultusunda, yöntemince imza incelemesi yapılarak imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının belirlenmesi halinde senet lehdarı olan alacaklının keşideci aval veren borçlu hakkında yaptığı takipte imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğundan kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.