13. Hukuk Dairesi 2017/6822 E. , 2019/2238 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı avukat, 07/11/2001 başlangıç tarihli belirsiz iş sözleşmesine dayalı olarak davalı şirkete ait iş yerine avukatlık ve hukuk müşavirliği hizmete vermeye başladığını, sözleşmenin muhtelif yıllarda yenilendiğini, yenilenmeyen yıllarda ise mali hususların revize edilmek suretiyle taraflar arasındaki belirsiz süreli iş ilişkisinin devam ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 23/10/2012 tarihinde davalı tarafından ... 3. Noterliğinin 32026 yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, davacı tarafından ihtarnameye cevap verildiğini, davacı avukatın davalı vekili olduğu ... 4. İş Mahkemesi"nin 2005/615 Esas ve 2012/488 Karar numaraları dosyası ilamının dayanak yapılmak suretiyle taraflar arasında imzalanan Avukatlık Ücret Sözleşmesi gereği hak kazanılan 7. 246,00 TL tutarındaki sözleşme reddiyat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmenin kendileri tarafından feshedilmediğini, sadece sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, davacı avukat tarafından haksız istifa edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, başlattığı icra takibi ile vekalet ücreti alacağını talep etmiştir. Davalı ise ortada haksız fesih durumunun bulunmadığını davacı avukat ile yapılan sözleşmeyi yenilememe hakları olduğunu, ayrıca azil durumunun da bulunmadığını, davacı avukatın buna rağmen istifa suretiyle taraflar arasındaki ilişkiyi sonlandırması nedeniyle alacağının bulunmadığını, davacı avukatın sözleşmesel vekalet ücreti talebinin haksız olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının feshinin haksız olduğu gerekçesiyle taraflar arasındaki mevcut sözleşme gereğince 7.088,45-TL davacının davalıdan hak ettiği ücret-i vekalet olduğu anlaşıldığı ve icra takibine itirazın kısmen iptaline karar verilmiş olması doğru değil ise de; taraflar arasında imzalanmış olan 22.07.2010 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin 2. maddesine göre sözleşmenin süresinin 1 yıl olduğu, taraflardan herhangi birisi işbu sözleşmenin bitiminden iki ay önce sözleşmeyi feshettiğini yazılı olarak karşı tarafa bildirirse sözleşmenin süresi sonunda fesih olacağı, aksi takdirde sözleşme bir yıl daha uzamış olacağı hükmü yer almaktadır. Davalı taraf 23.10.2012 tarihinde yolladığı ihtarla sözleşmeyi feshettiklerini ve süresi sonunda sözleşmeyi yenilemeyeceklerini bildirmiştir. Sözleşmenin bu hükmü karşısında davalının davacı ile arasındaki sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinden bahsedilemez. Taraflar arasındaki sözleşme hukuken geçerli olup tarafları bağlar ve somut uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği sabit olup, bu gerekçe ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi gerekirken, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK 438/son maddesi gereğince açıklanan gerekçe ile gerekçenin değiştirilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararındaki gerekçenin değiştirilerek hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.