
Esas No: 2016/13877
Karar No: 2018/8652
Karar Tarihi: 18.09.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/13877 Esas 2018/8652 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
.....
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davalılar ... ve ... yönünden davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ... ile ..."ın saldırısı sonucu yaralandığını, diğer davalılar ... ile ..."ın ise çocuklarının eylemi nedeniyle ev başkanı sıfatıyla uğradığı zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek; 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davalılardan ..."ın ev başkanı sıfatı ile davacının uğradığı zarardan sorumlu olduğu, davalılardan ..."ın dava tarihi itibarı ile reşit olması nedeniyle, kendisi ve ev başkanı sıfatıyla babası olan davalı ... yönünden davaya bakma görevinin ise Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 6.500 TL manevi tazminatın davalılardan ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davalılardan ... ve ... yönünden davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
......
1- Davacı tarafın davalı ..."a yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, davalılar ... ile ..."ın haksız fiilinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, TBK"nun 49. maddesine dayanılarak haksız fiilin failleri ile TMK"nun 369. maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla babaları olan davalılar ... ile ... aleyhine açılmıştır.
Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız eylem işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. TBK"nun 41. maddesi uyarınca küçük haksız eylemin faili olarak, ev başkanı ise TMK"nun 369. maddesi uyarınca zarar görene karşı sorumludurlar. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabilir. Aynı zarardan, her ikisi de kendi malvarlıkları ile ayrı ayrı sorumlu olurlar.
Diğer taraftan, mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı HMK"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre karar, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; haksız eylem nedeniyle ev başkanı olan ..."ın tazminatla sorumlu tutulmasına rağmen, haksız eylemin faili olan davalı ... hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
2- Davacı tarafın davalı ... ve ..."a yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesinde; Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından doğan dava ve işlerin aile mahkemesinde çözümleneceği belirtilmektedir.
Davacının zarara uğramasına yol açan haksız fiilin gerçekleştiği tarihte, haksız fiili geçekleştirdiği ileri sürülen davalı ..."ın ergin olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak, her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir ise de; haksız fiil nedeniyle verilen zarar olay gününde meydana geldiğinden, hukuki sorunun da olay günündeki koşullara göre çözümlenmesi zorunludur. Eş söyleyişle, haksız fiili gerçekleştiren kişi, davanın açıldığı tarihte ergin olsa bile, bu durum TMK"nun 369. maddesinde düzenlenmiş bulunan ev başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Öte yandan, eldeki davada, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. İhtiyari dava arkadaşlığı durumunda, davalılardan biri hakkındaki dava genel mahkemenin, diğeri hakkındaki dava özel bir mahkemenin görevine giriyorsa, özel nitelikteki mahkemede davanın görülmesi gereklidir.
./..
-3-
Buna göre, mahkemece; TMK"nun 369. maddesinin, aynı kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında düzenlendiği ve aile mahkemesinin özel mahkeme olduğu gözetilerek, davalılardan ... ve ... yönünden de toplanan deliller değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu davalılar yönünden görevsizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3- Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer, davalı tarafın ise tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bendde açıklanan nedenle davacı tarafın diğer, davalı tarafın ise tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.09.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
.....