19. Hukuk Dairesi 2016/9687 E. , 2016/15781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacı vek. Av..."ın gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 23.3.2009 tarihli protokol, 16.9.2009 tarihli bayilik sözleşmesi ve bağlantılı sözleşmelere istinaden davalının, müvekkili şirketin bayiisi olarak faaliyet gösterdiğini, bayilik ilişkisi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmesi karşılığında işletme yatırım desteği verilmesi kararlaştırıldığını, davalı şirkete 30.9.2009 tarihinde 300.000 USD karşılığı 526.008,60-TL ve 7.10.2010 tarihinde 300.000 USD karşılığı 514.196-TL işletme yatırım destek bedeli ödendiğini, davalıya istasyonun inşaası için 381.061,92-TL tutarında sabit yatırım yapıldığını, sözleşmenin süresinden önce 10.7.2012 tarihli ihtarname ile davalı tarafından feshedildiğini, müvekkili şirketçe istasyonun inşası için sarf edilen sabit yatırım giderinin kullanılmayan süreye isabet eden 161.194,41-TL lik kısmının, 600.000 usd nin 36.712,33 usd lik kısmının ve sözleşmenin 772 gün önceden feshi nedeniyle 2.152.389,13-TL tutarında kar kaybının 19.7.2012 tarihli ihtarname ile davalıdan talep edildiğini, 2.313.583,54-TL ve 36.712,33 USD"nin KDV"si ile birlikte temerrüt tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankasının kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz ve USD alacak için ... Bankasının bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, döviz kurlarında ve fiyatlarda yaşanan dalgalanmalar ve davacı tarafından belirlenen tavan satış fiyatı uygulaması sonucunda meydana gelen edimler arasındaki aşırı dengesizlik nedeniyle ekonomik yönlerden sözleşmenin sürdürülemez hale geldiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmediği, sözleşmenin hiç yada gereği gibi yerine getirilmemesinin davacıyı gerçekleşmesini beklediği çıkarlardan yoksun bıraktığı, her ne kadar davacı sözleşmenin 772 gün evvel sonlandırılması nedeniyle kalan sürenin tamamına ilişkin olarak kar kaybı talep etmekte ise de, sözleşmenin geri kalan süresinde yeniden bayilik tesis edebileceği makul sürenin 6 ay olarak kabul edildiği, sözleşmenin davalı tarafından erken ve haksız olarak feshi sebebiyle davacının 6 aylık süre karşılığı 166.628,85-TL kar kaybına uğradığı, sabit yatırımların halen kullanılarak bir başka firmanın bayiliğinin sürdürüldüğü, davalının istifadesinin sebepsiz zenginleşme teşkil edeceği, 5 yıllık süre için verildiği açıkça yazılı olup kullanılmayan kısma isabet eden kısmın iade edileceği taahhüt edildiğinden bakiye kalan kısım olarak ittifakla hesaplanan 28.884,32- USD yatırım destek bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 166.628,85-TL kar kaybı, 141.827,40-TL sabit yatırım bedeli olmak üzere toplam 308.456,25-TL, yatırım destek bedeli 28.884,32- USD alacağın 4.8.2012 tarihinden itibaren TL alacağa avans, USD alacağa 3095 sayılı kanunun 4.a maddesi uyarınca devlet bankalarınca 1 yıllık vadeli USD mevduata verilen en yüksek oranda döviz faizi uygulanarak davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekilince temyiz harcı eksik yatırıldığından mahkemece ek karar ile davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş olupek karar da davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekiline eksik temyiz harcını yatırması için tebligat gönderilmiş ise de HUMK"nun 434/3 maddesi uyarınca usulüne uygun ihtarat yapılmadığından mahmemece davalının hükmü temyiz etmemiş sayılmasına ilişkin kararın kaldırılması gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin "davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına " ilişkin ek kararının kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.