4. Ceza Dairesi 2017/270 E. , 2020/15690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, hakaret suçundan hüküm kurulmadığı ancak zamanaşımı içerisinde mahallinde işlem yapılabileceği belirlenerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-CMK"nın 45. maddesi uyarınca tanıklıktan çekilme hakları bulunan tanık ... ile ..."ın, tanıklıktan ve yeminden çekilme hakkı hatırlatılmadan dinlenmesi ve beyanların hükme esas alınması suretiyle CMK"nın 45. ve 51. maddelerine aykırı davranılması,
2- Yolun çalı ile kapalı olduğunu gören katılanın sanıkları uyarması üzerine çıkan tartışma ortamı ve ani gelişen olayda, sanıkların birlikte tehdit iradelerinin ne şekilde gerçekleştiği denetime olanak verecek şekilde tartışılıp açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile TCK"nın 106/2-c maddesi uyarınca hükümler kurulması,
3-(1) nolu bozma uyarınca deliller yeniden takdir edilerek sanıkların üzerine atılı suçları işlediğinin kabul edilmesi ve (2) nolu bozma ilamına uyularak eylemlerin TCK"nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4-6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan, "sanığın geçmişteki hali, cezasının ertelenmesine engel mahkumiyetinin olmayışı nazara alındığında, cezasının ertelenmesi halinde ileride tekrar suç işlemeyeceği" şeklindeki gerekçeyle hapis cezası ertelenen ve takdiri indirim uygulanan sanık hakkında, "Şereflikoçhisar Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/285 esas 2010/42 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde CMK 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşıldığından yasal şartlar oluşmadığından sanık hakkında CMK 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediği "" şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5-Hapis cezası ertelenen sanık ... Karatay"a 5237 sayılı TCK"nin 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli geçirmesinin sonuçlarının ihtar edilmemesi,
6-Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Şereflikoçhisar Sulh Ceza Mahkemesi"nin 03.05.2013 tarihli 2013/61 Esas ve 2011/184 Karar sayılı mahkumiyet ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 86/2 maddesi gereğince doğrudan hükmedilen 3000 TL adli para cezasına dair mahkumiyetinin 1412 sayılı CMUK"un 305/1.1 maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilemeyerek ve tekerrüre esas başka sabıkası da olmayan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
7-(3) nolu bozma uyarınca uzlaşma sağlanamadığı takdirde; 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
8-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanıklar Çetin Karatay ile Ali İhsan Karatay"ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.