Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6783
Karar No: 2018/15410
Karar Tarihi: 11.12.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/6783 Esas 2018/15410 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/6783 E.  ,  2018/15410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen ...... iptali, tescil ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.12.2018 ...... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden bir kısım davalılar vekili Avukat ... ve Avukat ...... Gürhan ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ...... Sakallı geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat, davalı ..., davalı ...... Orman gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-

    Dava, ...... iptali ve tescil ile ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...... Orman’dan kalan taşınmazların kira sözleşmeleri, doğrudan gelir desteği gibi işlerin takibi amacıyla 24.07.1986 tarihinde davalı amcası ......’i vekil tayin ettiğini, vekilin satış yetkisi de içeren ......ye istinaden 11.08.1987 tarihinde dava konusu taşınmazlardaki paylarını davalı kardeşleri .........’e satış suretiyle temlik ettiğini, gerçekte payını satma iradesi olmayıp vekaletin kötüye kullanıldığını, herhangi bir satış bedeli de ödenmediğini, davalı ...’un adına kayıtlı taşınmazları davalı oğlu ......’a muvazaalı şekilde devrettiğini, 1987 yılından bu tarafa taşınmazları kullanan davalıların gelirden pay ödemediklerini ileri sürerek dava konusu 1, 2, 3, 4, 37, 39, 40, 46, 48 parsel sayılı taşınmazların ...... kayıtlarının payı oranında iptali ile adına tescilini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL ecrimisilin ödenmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar, davacının tek başına değil dava dışı kız kardeşi ile birlikte ...... verdiğini, satış işleminin gerçek olup babalarının ölümünden sonra kalan malların gelirini paylaştıklarını, bazı taşınmazların miras payına mahsuben davacıya bırakıldığını, davacıya evlenirken 2 kg. altın verildiğini, ... ...... AŞ’deki annelerine ait hisselerin ve 170 adet koyunun satış bedellerinden davacıya ödeme yapıldığını, resmi senetteki satış bedelinin gerçek değeri gösterdiğini, zamanaşımı süresi geçmekle davanın kötüniyetle açıldığını, davacının çok yakın bir tarihte davalı kardeşi ...’a genel ...... verdiğini bildirip davanın reddini savunmuşlar; davalılardan ......Şerif 20.12.2013 tarihli dilekçesi ile satışın gerçek olmayıp davacıya herhangi bir bedel ödenmediğini, davacının durumu 2011 yılında öğrendiğini, yapılan işlemden haberi olmadığı gibi rızasının da bulunmadığını, bölgede kız çocuklarına mirastan pay vermemek için bu tür işlemlerin yapıldığını, kendisinin de gelenekler doğrultusunda bu işlemi yaptığını, davacının payının erkek kardeşlere devredildiğini beyan etmiş; davalılar ...... ve ...... herhangi bir savunma getirmemişlerdir.
    Mahkemece, bir kısım davalı ve dava konusu taşınmaz yönünden iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının 24.07.1986 tarihli ......yle yetkili kıldığı davalı ......’in dava konusu 1, 2, 3, 4, 37, 39, 40, 46, 48 parsel sayılı taşınmazlarda davacıya ait 3/28’er payı, anılan ......deki yetkisine istinaden 11.08.1987 tarihinde satış suretiyle davacının kardeşleri olan davalılar ...............’e 1/5’er paylarla temlik ettiği, dava konusu taşınmazların ifraz görmekle 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180 parsellere gittiğinin ...... Müdürlüğü’nün 12.10.2012 tarihli yazısı ile bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK 297/2. maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
    Öte yandan, HMK 27. maddesine göre, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık gerekçelendirilmesini içerdiği; aynı yasanın 266. maddesine göre, çözümü hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebileceği ve 281. maddesine göre, tarafların bilirkişi raporunun kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde rapora karşı itiraz ve beyanlarını sunma haklarının bulunduğu kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; Mahkemece 02.06.2015 tarihli duruşmada ...... bilirkişisinden ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişice ek raporun 04.06.2015 tarihinde yani duruşmadan bir gün önce dosyaya sunulduğu, 05.06.2015 tarihli duruşmaya davacı vekilinin katıldığı, davalılar vekili tarafından ise mazeret dilekçesi gönderildiği halde davalılar vekilinin mazeretiyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden ve ek bilirkişi raporunun taraflara usulünce tebliği sağlanıp beyanda bulunabilmeleri için gerekli yasal süre beklenmeden karar verilmesi doğru olmadığı gibi davalı yanın cevap dilekçesinde açıkça tanık deliline dayandığının ve tanıklarını bildirdiğinin anlaşılması karşısında davalı tanıkları dinlenilmeksizin sonuca gidilmesi de isabetli değildir.
    Kabule göre de, iptal tescil istekli davada, dava konusu taşınmazlarda, pay üzerinden hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak biçimde yüzölçüm üzerinden ve ifraz şeklinde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
    Bir kısım davalıların açıklanan nedenlerden ötürü yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.630.00.-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi