Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/770
Karar No: 2018/8639
Karar Tarihi: 18.09.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/770 Esas 2018/8639 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/770 E.  ,  2018/8639 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki tazmminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 18.09.2018 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili.....geldi. Karşı taraf davalı vekili .....geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, taraflar arasında 05/07/2007 tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, kira süresinin açılış tarihinden itibaren beş yıl olarak belirlendiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranarak tek taraflı ve haksız olarak 12/08/2008 tarihinde sözleşmeyi fesih ettiğini belirterek şimdilik altı aylık kira bedeli 154.523.65 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, 04/02/2014 tarihli karar ile, ticari işletmesiyle ilgili tüm işlerde basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü gereği 1 yılı aşkın sürede bitirilmeyen ve kullanılmayan mecurla ilgili yapılan sözleşmenin davalı tarafça feshedilmesinin haklı bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2014/9080 Esas sayılı ilamı ile, kiralananın teslimi için ihtar keşide edildiği halde ve sözleşmede AVM açılış tarihi de belirtilmediğine göre, sözleşmenin imzalanmasından itibaren bir yıl sonra yerin teslim edilmesi sebebiyle davalının 12.08.2008 keşide ve 20.08.2008 tarihli fesih ihbarı ile sözleşmeyi feshetmesinin haklı bir fesih olarak kabul edilemeyeceği, kiralananın 10.03.2009 tarihinde yeniden kiraya verildiği, sözleşmenin 6.maddesine göre, kira bedelinin .... açılış tarihinden itibaren ödemeye başlanacağı, Mahkemece, kira sözleşmesi 20.08.2008 tarihinde fesih edildiğine göre, bu tarihten itibaren
    ......

    kiralananın Türk Borçlar Kanununun 325.maddesine göre, aynı şartlarda kiraya verilebileceği makul sürenin belirlenmesi, kira bedeli ödemesinin ..... açılış tarihi olan 18.10.2008 tarihinde başlayacağının nazara alınması ve bu tarihten itibaren talep ve kiralananın yeniden kiraya verildiği tarih de gözetilerek makul süre tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 23.024,76 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-) HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut olayda; bozma öncesinde düzenlenen 05/07/2010 tarihli bilirkişi raporunda, taşınmazın çevre yoluna ve yerleşim merkezlerine yakın olduğu, toplu taşıma araçları yönünden ulaşımın zorluğu ile ekonomik kriz şartları dikkate alındığında 8-9 aylık bir sürede kiraya verilebileceği belirtmiş, ilk hükmün bozulmasından sonra alınan bilirkişi raporunda ise makul süre 3 ay olarak tespit edilmiştir. Mahkemece en son alınan rapora itibar edilerek hüküm kurulmuş, ancak gerekçesinde de neden bu rapora itibar edildiği belirtilmemiştir.
    Buna göre, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup, çelişki giderilmeksizin, hüküm kurulmuştur.
    Bu nedenle Mahkemece, gerektiğinde keşif de yapılmak suretiyle raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesini, itirazların karşılanmasını sağlayacak şekilde somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    .../...

    -3-

    2-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    3-) Bozma nedenine göre davalının yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenler ile davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan teymzi harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    .....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi