12. Ceza Dairesi 2017/3090 E. , 2019/7543 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Katılan ... Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; mahkemece hakkında katılma kararı verilen ...’nin, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan ... vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Katılan ... ve Turizm Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanıkların, Bodrum ilçesi, Yalı beldesi, Kızılağaç mahallesi, ... mevkii 156 nolu bölümde 6.400 metrekarelik alana taş ocağından çıkardıkları pasaları döktüklerinin 16/09/2009 tarihli suç tutanağı ile tespit edildiği, sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında, taş ocağında 2006 - 2007 yıllarında çalıştığını, çalıştığı süre içerisinde çıkan pasaları ocağın dışına çıkarmadığını, ocağın içerisinde biriktirdiğini beyan ettiği, sanık ...’ın ise, taş ocağının işletmesini sanık ...’den aldığını, ancak ocağın ruhsatını alamadığı için hiç çalıştıramadığını, pasaların kimin tarafından döküldüğünü bilmediğini beyan ettiği, dosya kapsamındaki belgelerden dava konusu taş ocağını 24/12/2009 tarihinde sanık ...’den devraldığı anlaşılan tanık ...’in 07/07/2010 tarihinde Cumhuriyet savcısı huzurunda alınan beyanında, sanık ...’nin, taş ocağını 2002 - 2015 yılları arasında işletmek üzere kiraladığını, ancak 24/12/2009 tarihinde kendisine devrettiğini, orman idaresinin izinsiz pasa dökülmesi nedeniyle tutanak tutuklarını bildiğini, ancak pasayı sanık ...’nin döküp dökmediğini bilmediğini, taş ocağına sanıklar ... ve ... ile dava dışı ... ... isimli şahsın ortak olduklarını, ancak resmiyette taş ocağının sanık ... üzerine kayıtlı olduğunu, tüm faaliyetleri sanık ...’nin yürüttüğünü beyan ettiği, kolluk kuvvetlerince mahallinde yapılan araştırma sonunda düzenlenen 16/06/2014 tarihli tutanakta, sanık ...’nin taş ocağını 2007 yılının 12. ayında işletmeyi durdurduğunun, ocağı ... ve ... ...’a teslim ettiğinin, ancak adı geçen şahısların ocağı devralamadıklarını, 2010 yılında taş ocağını ...’e devrettiği, 2007 yılından 2010 yılına kadar ocakta herhangi bir maden çıkarma işleminin olmadığının, sadece kayrak taşı satışı yapıldığının, 2009 yılı itibariyle ocağın resmi sahibinin sanık ...’nin olduğunun ancak ocakla ilgili herhangi bir faaliyette bulunmadığının tespit edildiği, mahkemece, 16/06/2014 tarihli tutanak içeriği, tanık ...’in aynı tarihli suç tutanağına ve aynı eyleme ilişkin olarak yargılandığı ve mahkumiyetine hükmedildiği gerekçesiyle sanıkların atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığından beraatlerine karar verildiği anlaşılmakla,
Uyap’tan yapılan incelemede, Bodrum 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/690 Esas, 2013/931 Karar sayılı ilamı ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ...’ın yargılamasına konu eylemin, incelemeye esas dosyadaki eylem ile aynı olmadığı anlaşılmakla, suç tarihinde, dava konusu taş ocağının işletmesinin sanıklar ... ve ... tarafından yapılıp yapılmadığı tereddütsüz şekilde tespit edilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.