Esas No: 2015/16249
Karar No: 2016/5042
Karar Tarihi: 06.10.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira - İftira nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/16249 Esas 2016/5042 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/16249 E. , 2016/5042 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma (Her iki sanık yönünden)
2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma (Her iki sanık yönünden)
3-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle
iftira (Sanık ... yönünden)
4-İftira nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Sanık ... yönünden)
Hükümler : 1-Mahkûmiyet (Uyuşturucu madde ticareti yapma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira, iftira nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları ile sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma)
2-Beraat (Sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma)
Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Sanık ... hakkında "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-Sanıklar ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosyadaki kapsamına, olay tutanağının içeriğine göre; trafik devriyesi sırasında dur ihtarına rağmen içinde bulundukları araç ile kaçan ve kimliği tespit edilemeyen şahısların, takip sırasında aracın sağ ön camından 24 fişek halinde net 22 gram gelen esrar maddesini dışarı attıkları, ardından aracı boş arsaya bırakarak kaçtıkları olayda;
1-Sanık ..."ın, henüz aracın içinde bulunanların kimliklerinin tespit edilemediği aşamada, olay yerine giderek, verdiği sözlü beyanında, “olay sırasından aracın sağ ön yolcu koltuğunda oturduğunu”; kollukta müdafii huzurundaki beyanında ise; “yanında diğer sanık ..."in bulunduğunu” bildirdiği; diğer sanık ..."in ise sanık ..."ın soyut beyanından başka aleyhine delil bulunmadığı aşamada, “olay sırasında araçta şoför olarak bulunduğunu” beyan ettiği anlaşıldığı halde; kendi suçlarının ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulunan sanıklar hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanmaması;
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafileri ile sanık ... yönünden Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, tutuklu kalınan süre, hükmolunan cezanın süresi, bozma sebebine, tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanık ... hakkındaki tahliye talebinin reddine,
4-Sanık ... hakkında "başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira" ve/veya "iftira nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelemesinde;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; devriye sırasında dur ikazına uymayan ve takip sırasında sağ ön camından 24 fişek halinde esrar maddesinin dışarı atıldığı aracın, boş arsaya terk edilmesinin ardından, sanık ..."ın olay yerine gelerek, araç üzerinde inceleme yapan kolluk görevlilerine, "olay sırasında aracın sağ ön koltuğunda oturduğuna, aracı ... isimli kişinin kullandığına, bu şahsı telefon ile arayıp çağırabileceğine" ilişkin sözlü beyanda bulunması üzerine, kolluğun kontrolü altında ...."nin aranarak Emniyet Müdürlüğüne çağrıldığı, görüşme sonrası Emniyet Müdürlüğüne gelen ..."ün de sözlü beyanında, "olay sırasında aracı kendisinin kullandığını, ehliyetinin yanında bulunmaması nedeniyle dur ikazına uymadığını" belirttiği olayda;
1-Sanık ... ile ..."ün, soruşturma makamına başvurmadan önce, aracın kim tarafından kullanıldığı hususunda yalan beyanda bulunmak üzere anlaştıkları, Hanifi"nin kolluk görevlilerine, aralarındaki anlaşmaya uygun şekilde kendi isteği ile yalan beyanda bulunması sonucu bir (1) gün gözaltında kaldığı dikkate alındığında; sanık ... yönünden, "iftira" suçunun düzenlendiği TCK"nın 267/1. maddesinde belirtilen "hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi" unsurunun gerçekleşmediği; dolayısı ile iftira suçu oluşmadığından, TCK"nın 267/4. maddesi uyarınca "iftira eden" durumunda olmayan sanık hakkında, ..."ün bir (1) gün gözaltında kalmasından ötürü, aynı maddenin TCK"nın 109/1. maddesine yaptığı yollama nedeni ile "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçunun da oluşmayacağı anlaşıldığı halde; sanık ..."ın, "başkasına ait kimlik ve kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle iftira" ve "iftira nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından beraati yerine, mahkûmiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
Sanık ... hakkında, kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönme nedeni ile etkin pişmanlık indirimi uygulanırken, TCK"nın 269/2. maddesinin, hüküm fıkrasında uygulama maddesi olarak gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA,
06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.