22. Hukuk Dairesi 2016/21631 E. , 2018/12931 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 15/07/2010 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını...sözleşmesini 15/01/2013 tarihinde ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı nedenle sona erdirdiğini, davacının son aldığı ücretinin net 1.200,00 TL olduğunu, davacının fazla çalışması, ulusal bayram genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalışması olduğunu ancak karşılığının ödenmediğini, yıllık izin kullanmadığını belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işe girişinin 30/10/2010 tarihi olduğunu, 14/01/2013 tarihinde işyerini terk ettiğini, davacının ücretinin brüt 1.050,00 TL olduğunu, davacının ücretlerinin tamamının banka hesabına yatırıldığını, davacının işten ayrılma sebebinin borçlarından dolayı maaşında hacizler bulunması ve yaşadığı mali sıkıntılar olduğunu, davacının işyerinde uyumsuz davranışlar sergilediğini, şirketten yüklü miktarda avans istediğini ve bu talebin olumlu karşılanmaması üzerine iş sözleşmesini feshettiğini, davacıya kısmen fazla mesai yaptırıldığını ve bununda karşılığının ödendiğini, davacının yıllık izin alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanmasında hafta tatili günlerindeki çalışmalarının dahil edilip edilmeyeceği noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla çalışma ücreti alacağı ile birlikte hafta tatili ücreti alacağını da talep etmiş ve Mahkemece her iki alacağın kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi kök raporunda davacının haftanın yedi günü yazın 08.00-21.30, kışın 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı, buna göre yazın haftalık 35,5 saat, kışın haftalık 18 saat fazla mesai yaptığı belirtilmiştir. İtiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporunda fazla mesai süresi yaz...ayrımı yapılmadan haftalık 18 saat kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının haftanın yedinci günündeki çalışması ile ilgili olarak, zaten hafta tatili alacağı da hesaplanmış olduğundan bu durumun fazla çalışma ücreti hesaplamasında mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi açısından göz önünde bulundurulması gerekir.
Fazla çalışma ücreti yönünden yapılması gereken iş; hafta tatili günündeki çalışmanın 7,5 saatin üzerindeki kısmının fazla çalışma olarak dikkate alınması gerektiğinden, kış aylarındaki çalışması bakımından davacının haftalık 10.5 saat fazla mesai yaptığı, yaz ayları bakımından ise davacı tarafın temyizi olmamasına göre usuli kazanılmış hak ilkesi uyarınca haftalık 18 saat üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan fazla çalışma ücretine ilişkin olarak hüküm kurulması hatalıdır.
3-Mahkemece, hüküm sonucunda fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacakları bakımından, faiz başlangıç tarihi olarak ihtarname tarihi dikkate alınmıştır. Ancak dosyaya sunulmuş temerrüd ihtarnamesinin hangi tarihte muhataba tebliğ edildiği belli değildir. Bu halde, ihtarnamenin tebliğ tarihi araştırılmalı ve ihtarnamede ödeme için tanınan 7 günlük süre de nazara alınarak belirlenecek temerrüd tarihi dikkate alınarak faiz başlangıç tarihi belirlenmelidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.