5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/1145 Karar No: 2014/4872 Karar Tarihi: 02.05.2014
Görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/1145 Esas 2014/4872 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yahyalı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın bankada yaşadığı tartışma sonrası polis memurlarına yönelik tehdit içeren sözler söylemesi sebebiyle \"tehdit suçu\"ndan mahkumiyeti istenmişti. Ancak, Yargıtay 5. Ceza Dairesi, suçun direnme değil, tehdit suçu olarak nitelendirilmesi gerektiği kararına varmıştır. Mahkemece, tanıkların beyanlarına dayanarak verilen beraat kararı yanılgılı değerlendirme ve yetersiz gerekçelerle verilmiştir. Bu nedenle, kararın kanuna aykırı olduğu ve bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda bahsedilen kanun maddesi, TCK'nın 106/1-2. maddesidir ve tehdit suçunu düzenlemektedir.
5. Ceza Dairesi 2013/1145 E. , 2014/4872 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2010/335763 MAHKEMESİ : Yahyalı Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 14/07/2010 NUMARASI : 2010/54 Esas, 2010/92 Karar SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın suç tarihinde bankada yaşadığı bir tartışma nedeniyle hakkında yapılan şikayet üzerine ifadesinin alınması için getirildiği karakolda, katılan polis memuru tarafından kendisine yönelik ne şekilde bir eylemde bulunulduğu, karşı taraftan şikayetçi olup olmadığı sorulunca “paramı vermediler” şeklinde yanıt verdiği, bunun hakaret olmadığı söylenip sözlü bir hakarette bulunulup bulunulmadığı tekrar sorulduğunda, “ben şikayetçiyim, siz işinizi yapın” diyerek bağırmaya başlayıp, kendisini uyaran katılana hitaben “Bunların hepsini kaydediyorum, size bunların hesabını soracağım” biçiminde sözler sarf ettiği, olay tutanağı, katılan Musa"nın aşamalardaki anlatımları, tanıklar Halil ve İrfan"ın beyanları ve tüm dosya kapsamına göre anlaşılmakla; eyleminin, kamu görevinin yerine getirilmesine yönelik tehdit yoluyla işlenen direnme suçu niteliğinde olmayıp, TCK"nın 106/1-2. maddesindeki tehdit suçunu oluşturduğu, beyanları hükme esas alınan tanık Abdullah"ın da yaşanan olaya ilişkin görgüye dayalı bilgisi bulunmadığı gözetilmeksizin anılan suçtan mahkumiyeti yerine yanılgılı değerlendirme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde beraetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.