18. Hukuk Dairesi 2015/17228 E. , 2015/15446 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/08/2014
NUMARASI : 2014/177-2014/395
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki:
1-Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarına göre, özel bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede, münavebeye alınacak ürünler için o yer gıda, tarım ve hayvancılık il/ilçe müdürlüğünün münavebeye alınacak ürün listesi getirtilerek bedel tespiti yapılması gerekmektedir. Davaya konu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan yaygın münavebe ürünleri gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden sorularak sonucuna göre bedel tespit edilmesi gerekirken, Dairemizin 2014/19892 Esas, 2015/9119 Karar sayılı geri çevirme kararı doğrultusunda getirtilen Gemlik İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü"nün 03.08.2015 tarihli cevabında ilçe genelinde ıspanak, bamya ve karpuz tarımı yapılmadığının belirtildiğine göre, tarımı yapılmayan bu ürünlerin münavebeye alınarak değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre bedel tespit edilmiş olması,
Kabule göre;
2-2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrasında, bilirkişilerce aynı Yasanın 11. maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihi) esas tutulacağı öngörülmüştür. Buna göre taşınmazın değerlendirmesine esas alınan ıspanak, bamya ve karpuzun dava tarihi olan 2014 yılına ait verileri esas alınarak kamulaştırma bedeli tespit edilmesi gerekirken, 2013 yılı verilerine göre düzenlenen bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,
3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Karşılaştırıldı NE.