11. Hukuk Dairesi 2017/2029 E. , 2018/7666 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/12/2016 tarih ve 2014/940-2016/903 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, davalı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin şirketin aktifinde bulunan değerli iştirak hisselerini satmaları sonucu şirketi zarara uğrattıklarını, 2003 yılı gelir tablosuna göre şirketin iştirak hissesi satış zararının toplam 865.966,73 TL olduğunu, 08.02.2007 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında davalıların ibra edilmemelerine ve haklarında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini ileri sürerek asıl davada yargılama sırasında yapılan ıslah sonucu 865.966,73 TL ortaklık zararının asıl dava davalıları ile dava tarihinden önce öldüğü tespit edilen şirketin eski denetim kurulu üyesi ..."ın mirasçılarına karşı açılan birleşen davada davalı mirasçılardan faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Asıl davada davalıları ... ve ... vekili, 07.02.2007 tarihli genel kurulun ortak olmayan kişilerin katılımıyla yapıldığını, denetçi seçiminin ..."ya aykırı şekilde yapıldığını, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, ..."da belirtilen sorumluluk şartlarının bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davanın soyut gerekçelere dayandığını, ..."da belirtilen sorumluluk koşullarının olayda bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, şirketleri fiilen yöneten kişinin ... olduğunu, ..."nin ..."ın halefi olarak dava açtığını, dolayısıyla olayda mağdurun rızasının bulunduğunu, davalının inançlı denetçi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen dava davalıları vekili, müvekkillerinin murisleri ..."ın vefatı üzerine mirası yasal süresinde kayıtsız şartsız reddettiklerini, bu nedenle davalı sıfatının bulunmadığını savunarak pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini istemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,...A.Ş. ve ... A.Ş. iştirak hisselerinin yönetim kurulu kararına istinaden satışının yapıldığı, maliyetinden daha düşük bedelle satılmış olmaları sebebiyle toplam zararın 865.966,73 TL olduğu, kararlarda imzası bulunan ve kusursuzluklarını kanıtlayamayan yönetim kurulu üyelerinin zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, denetim kurulu üyelerinin yönetim kurulu kararlarına müdahale gibi bir yetki ve görevlerinin olmadığı, davalı ..."in denetçilik göreviyle meydana gelen zarar arasında doğrudan bir illiyet bağı bulunmadığı, adı geçen davalının ...Çimento A.Ş"de 01.01.2002 - 13.02.2004 tarihleri arasında denetim kurulu üyesi olarak görev aldığı, zarara konu işlemlerin 2003 yılı faaliyet döneminde gerçekleştiği, 01.01.2003 - 31.12.2003 faaliyet dönemiyle ilgili denetçi raporunun en geç 31.03.2004 tarihine kadar hazırlanması gerektiği, ancak ... tarafından denetçilerinin 13.02.2004 tarihi itibariyle azledildiğinden görevin yerine getirilmesi bakımından fiili imkansızlığın bulunduğu gerekçesiyle asıl davada davalılar ..., ..., ..., ... hakkında açılan davanın kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davadan önce vefat ettiği anlaşılan davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava dosyasında mahkemece verilen karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.