5. Ceza Dairesi 2021/608 E. , 2021/5883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nin 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören ... Havalimanı Müdürlüğüne davanın mahallinde ihbarı mümkün görülmüştür.
Hazine vekilinin 18/04/2014 ve 05/05/2014 havale tarihli dilekçelerindeki katılma iradesinin ... adına olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında edimin ifasına fesat karıştırma suçundan kamu davası açıldığı, Adalet Bakanlığının bu suçun zarar göreni olduğu ve kovuşturma aşamasında 18/04/2014 ve 05/05/2014 havale tarihli dilekçeleri ile katılma talebinde bulunduğu ancak katılma isteği hususunda olumlu veya olumsuz karar verilmediği anlaşılmakla, CMK"nin 237/2 ve 260/1. maddeleri gereğince Adalet Bakanlığının davaya katılmasına, başvurularının kapsamına göre incelemenin; müdafilerin sanıklar ..., ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet, katılan ... vekilinin sanıklar ..., ... ve
... haklarında verilen beraat hükümlerine, katılanlar ... ve ... vekillerinin tüm hükümlere yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklardan ... ve ..."ın, ... Üniversitesi Araştırma Hastanesi, ... Erkek Yetiştirme Yurdu, ... Halk Sağlığı Müdürlüğü, ... C.Başsavcılığı ve ... Havalimanı Müdürlüğü tarafından düzenlenen yakıt alım ihalelerini üstlenen ... Şirketler grubunun sahipleri oldukları, ..."ın aynı şirkette şoför, ..."un sekreter, Abdurrahman ve ..."ın işçi olarak çalıştıkları, sanıkların söz konusu ihalelerin edimlerinin ifası sürecinde muhtelif tarihlerde ihale şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmayan yakıtları eksik teslim ederek edimin ifasına fesat karıştırma suçunu işledikleri iddia edilen dava konusu somut olayda; sanık ..."ın; işletmelerinin isminin ... Petrol ve ... olduğunu, kurumların tankından alınan numunelerin analizinin tankların temizlenmemesi sebebiyle yanlış çıktığını, teslim edilen yakıtların şartnamede belirtilen niteliklere sahip olup olmadığının mal teslimi sırasında alınan numunelerin analizi ile belirlenmesi gerektiğini, sanık ..."ın; teslim edilen yakıtların standartlara uygun ve tam olduğunu, mühürlü tankerlerden kurumca alınan numunelerin incelenmesinden bu durumun anlaşılacağını, soruşturma esnasında kurum tankından alınan numunelerin önceki yakıtlar nedeniyle kirli olduğunu, sanık ..."ın ise; suçlamayı kabul etmeyip şoför olduğunu savunması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması açısından, yüklenici firma yetkilileri tarafından dağıtıcısı oldukları bayiden verilmiş teslime konu yakıtla uyumlu fatura sunulmadığı sürece edimin sözleşmeye uygun olarak yerine getirildiğinin kabul edilemeyeceği nazara alındığında, yüklenici firma olan ... ... Petrol Toptan ve Seyyar Akaryakıt Satışı ve Katı Yakıt Satışı şirketinden yüklenilen edimlere ilişkin dağıtıcısı oldukları bayiden verilmiş teslime konu yakıtla uyumlu faturaların bulunup bulunmadığının, şirkette işlerin fiilen kim tarafından yürütüldüğünün sorulmasından, keza atılı suçun failinin yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcilerinin de olabileceği gözetilerek, yüklenici şirketin suç tarihlerindeki yetkililerinin Ticaret Sicil Memurluğundan sorularak, varsa ilgili evrakın onaylı örneklerinin getirtilip incelenmesinden, suçtan zarar gördüğü iddia edilen kurumlarda suça konu edimlerde muayene kabul komisyonu üyesi olarak görev yapan kişilerin belirlenmesine müteakip mahkemeye çağrılarak CMK"nin 48/1. maddesindeki yasal hakları hatırlatılmak suretiyle tanık sıfatıyla olaya ilişkin ayrıntılı beyanlarının alınmasından, kurumlardaki tankların hangi aralıklarla temizlendiğinin, tanklarda edime konu akaryakıtın konulmasından önce yakıt bulunup bulunmadığının, teslime konu akaryakıtlar sebebiyle kurum zararının oluşup oluşmadığının araştırılmasından, numune alınmasına yönelik itirazlar da dikkate alınarak kurum tarafından yüklenici firmaya ait teslimatı yapılan yakıttan alınan ve ihtilaf halinde kullanılmak üzere bulundurulan numune olup olmadığının tespitinden, temin edilmesi halinde kurumca alınan numunenin de analizinin yaptırılmasından, edimin ifasına konu edilen akaryakıt alımlarına ilişkin sözleşme ve
şartnamelerin de bulunduğu ihale dosyaları ile söz konusu malların kurumlara teslimine ilişkin tüm belgelerin temininden ve Adli Emanetin 2013/926 Esas sırasında kayıtlı evrakın dosya arasına alınmasından sonra gerekli görülmesi halinde dosyanın kül halinde konunun uzmanı bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek teknik şartnamelerde belirlenen değerlerin hangi yakıta ait olduğunu, numunenin alındığı tankta yapılan temizliğin, önceye dair yakıt olup olmamasının ve numunenin alındığı bölgenin (alt-orta-üst) analizi yapılan akaryakıtın niteliğini ve özelliklerini değiştirip değiştirmeyeceğini, temin edilen fatura var ise teslimle uyumlu olup olmadığını, ilgili kurum açısından zarar oluşup oluşmadığını, sanıkların edimlerin ifası sürecindeki işlemlere katılımlarını nazara almak suretiyle her bir sanığın sorumluluğunu ayrı ayrı irdeler nitelikte bilirkişi raporu alınması sonrasında sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Edimin ifasına fesat karıştırma suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, aksinin kabulü halinde, somut olayda olduğu gibi hükmolunacak sonuç ceza miktarları göz önünde bulundurulduğunda, 5237 sayılı TCK"nin "Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi" başlıklı 3. maddesinin gerekçesinde "Suç işlenmesiyle bozulan toplum düzeninde adaletin sağlanması için suç işleyen kimseye uygulanacak ceza hukuku yaptırımlarının haklı ve ölçülü olması gerekir. Çünkü ancak haklı ve suçun ağırlığıyla orantılı bir yaptırım ile suç işleyen kişinin bu fiilinden pişmanlık duyması sağlanabilir ve yeniden topluma kazandırılması söz konusu olabilir" şeklinde açıklanmış olan ölçülülük ilkesine aykırı davranılmış olunacağından, sanıklar ..., ... ve ... haklarında beş farklı kuruma karşı gerçekleştirdikleri eylemlerin zincirleme biçimde edimin ifasına fesat karıştırma olarak tek suç kabul edilmesinin zorunlu olduğunun dikkate alınmaması suretiyle fazla ceza tayini,
UYAP sisteminden yapılan sorgulamada; sanıklar hakkında benzer eylemleri nedeniyle davalarının bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında benzer nitelikteki eylemlerinden dolayı aynı suçtan mevcut tüm davaların araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, sübuta eren suçlar açısından zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, TCK"nin 3 ve 61. maddelerindeki yasal düzenlemeler gözetilerek, temel cezanın ve zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırım oranının belirlenmesi, varsa kesinleşen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşursa aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle TCK"nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Mahkumiyet hükümleri kurulan sanıklar yönünden; 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu"nun 27. maddesi uyarınca yasaklama kararı verilmemesi,
Kendisini ayrı vekille temsil ettiren katılan ... yararına ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, katılanlar ..., ... ve ... vekilleri ile sanıklar ... ve ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 25/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.