Esas No: 2017/55
Karar No: 2022/488
Karar Tarihi: 09.06.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/55 Esas 2022/488 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/55 Esas
KARAR NO : 2022/488
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalının, davacının şirketinin eski ortağı olduğunu, taraflar arasında yapılan protokol gereği davalı----- yapmama yükümlülüğüne aykırı davranması halinde 35.000,00 TL ceza-i şartı ödemeyi kabul ettiğini, davalının bu hükmü ihlal ettiğini ve davacı şirketin müşterilerine teklifler vererek davacı şirketi kötülediğini, bu tekliflere ilişkin------ yazışmalarını ibraz ettiklerini, birtakım müşteri araçlarını ise---- kişi üzerinden sigortalattığını, davalının bu eylemleri neticesi davacı şirketin müşteri kaybına uğradığını ve ---- maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı şirkette hisselerini devir ettikten sonra ----- kurmadığını, sigorta şirketine ortak olmadığını, davacıların iddialarının asılsız olduğunu , davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini vekaleten iddia ve talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız rekabetten kaynaklı cezai şart ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davalının, davacıların aleyhine haksız rekabette bulunup bulunmadığı, bulunmuş olması halinde bundan dolayı davacının maddi zararının oluşup oluşmadığı, yine davalının davacılara cezai şart ödemesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının araştırılması gerekmektedir.
Davada taraf teşkili sağlanmıştır.
-------isimli firmanın -------- kayıtları celp edilmiştir.
Taraf tanıkları dinlenilmiştir.
Tanık --------- beyanında: Ben davacı ----------- eşi olurum, aynı zamanda ------şirketinin çalışanıyım, davalı ------ sigorta şirketine ortağıydı, daha sonra ortaklıktan ---------------- hissesini eşime devretti, benin davacı----- evlenmem davalının ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonradır, taraflar ortaklıklarını protokolle anlaşmalı olarak sonlandırdılar, ------ davalı herhangi bir sigortacılık faaliyetinde bulunmayacağına dair taahhütte bulundu, biz ----- ayrıldıktan sonraki dönemde müşterileri aradığımızda müşterilerden bazıları ------ kendilerine mail attığını, bundan sonra sigortacılık işlemlerini kendiisninin takip edeceği şeklinde beyanda bulunmuş, müşteriler ------ örneklerini bize getirdi, hatta ---- tarafından bizim ------kesilen poliçeler dahi bulunmaktadır, Davalı ---- kendi üzerine --- bulunmayıp, ------ işlemlerini başkası üzerinden yürüttüğünü sistem kayıtlarından ve poliçelerden anladım, davalı -------- ortaklıktan ayrıldıktan sonra sigortacılık faaliyetlerini kendi isimi üzerinen değil de başka bir isim üzerinden yürütmektedir, ---- ismi geçen ------------ isim olarak çok duydum fakat tanımıyorum, ------ eskiden------ şirketinde çalıştığını duydum, ----benim bilgim bundan ibarettir dedi.
Tanık ------- Beyanında: Biz daha evvelden --- birlikte üçümüz ----- ----ortaktık, ben ---- ikisinden ayrıldım, ikisi beraber--------- kadar devam ettiler, davacı ve davalının iki şirketi vardı, bir ----- vardı, aralarındaki protokole göre sigorta aracılık işi ile ilgili olan şirketi ----, diğerini ise -------- bu şekilde bölüşme yapıldıktan sonra ben davalının sigorta ----- hizmetleri yapıp yapmadıkları hususunda bir bilgim bulunmamakla beraber, ---------- elemanı --------için teklif istemiş , ben bunu öğrenince durumu ---- söyledim, ikinizin arasındaki bu duruma girmek istemiyorum dedim, davalının istediği fiyat teklifinin kendi aracı için mi başkasının aracı için mi olduğunu bilmiyorum , benden sadece sigorta poliçesi yapmam için fiyat istediler, ----ve araç plakasını ----çalışanımıza göndererek sigorta poliçesinin ne kadara yapılabileceğini sormuş, dedi.
Tanık ------ beyanında: Ben taraflar ---- ikisi ile birlikte ----- civarında birlike çalıştım, ben taraflara ait işyerinde sigortacı olarak çalıştım, yanlış hatırlamıyorsam ---- iki taraf birbiinden ayrıldı,---- devam edecekti, benim bildiğim kadarıyla ------ yapmadı, ben ------- işten ayrılmıştım, hatta daha sonradan ben ------ eski müşterileri arayıp sigorta yapılması husuunda izin istedim, o da kendisinin sigorta işi yapmadığını , arayıp aramamakta serbest olduğumu söyledi, ben şu anda çalışmıyorum, benim---- sorduğum müşteriler çalışdığım dönemde, kendi edindiğim müşterilerdi, ------- sormaya gerek görmedim dedi.
Dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarında;
----- Bilirkişi Raporunda Özetle:
Mali Yönden; İnceleme günü Davacı yanın ticari defterlerini sunmadığı, Davacı-------------Yönünden; Dava dilekçesi eki delil ve tanıkların, Davalı -------günlü protokolde yer alan, (----------- gününe ------- faaliyetinde bulunmama) taahhüdünü ihlal ettiğini ispata yeterli olmadığı, Mahkemenizin Heyetimiz ile aksi görüşte olması ve dava dışı ----------ve bir -------------üzerinden yazışma yapması, dava dışı------------kişi için bir adet teklif istediği beyanı Davalı ----- sigortacılık faaliyetinde bulunduğu ispata yeterli sayılması halinde, bu kez Davalı---- arasındaki protokolün 5. maddesini ihlal etmiş olacağı, Ancak bu kez taraflar arasındaki protokolün başlığ------ olduğundan; bu protokolün hisse devrine yönelik olduğunun kabulü halinde ---------- nolu yevmiye ile onaylanan hisse devir sözleşmesi cezai şart öngörülmedi ise yukarıda işaret edilen----- gereğince Davacı ------cezai şart talebi yerinde olmayacağı, bu neden ile öncelik ile ---- yevmiye ile onaylanan hisse devir sözleşmesinin celbinin gerekeceği, Taraflar arasındaki
-----Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
Daha önce heyet olarak kök raporda ortaya koyduğumuzdeğerlendirmelerimizi muhafaza ettiğimiz, sonuç ve kanaatine varılmıştır.
20/01/2022 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
07/05/2015 tarihli adi yazılı şekilde yapılan hisse devir sözleşmesinde hisse devri ile cezai şart ve diğer sınırlandırıcı hükümler konulmuş ise de bu adi yazılı sözleşmenin ötesinde taraflar arasında ----yevmiye sayılı ------ içeriğinde “…. Sözleşme cezasının, kanunda belirtilen rekabet yasağı dışında şirket sözleşmesi ile ağırlaştırılmış bir rekabet yasağı hükmünün ve özetle TTK.nun 595. Maddesinde belirtilen hak ve koşulların mevcut olmadığının, şirket sözleşmesinde devri yasaklayıcı….” anlaşma ile devir işlemi yapıldığı görülmüştür.
“TTK.’nun III ------payının geçişi hâlleri
1. Devir
MADDE 595- (1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap ----- geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.”
Bu iki belge birlikte değerlendirildiğinde, 07/05/2015 tarihinde yapılan adi yazılı sözleşme içeriğindeki cezai şart hükümleri, daha güçlü bir belge olan --------- onaylanmış hisse devri sözleşmesinde ortadan kaldırılmış görülmektedir. Bu nedenle, 07/05/2015 tarihli sözleşmeye dayanılarak cezai şart veya tazminat istenemeyeceği, bunun ile birlikte hukukun genel kuralları içerisinde, taraflar arasında haksız rekabete konu eylemlerin varlığının olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Dosyaya sunulmuş kanıtlardan e-postaların, haksız rekabeti kanıtlayıcı eylemleri içerdiğine ilişkin kesin bir kanıt olarak nitelendirilmemiş, yaşamın içerisinde gizli ve/veya muvazaalı işlemler ile haksız rekabet oluşturulabileceği gerçeğini de göz önünde tutarak, davalının haksız rekabet yapmış olabileceği varsayımı ile hüküm kurulması hukukun adalet anlayışı ile uyuşmayacaktır. Ancak, dosyada mevcut ve davacı tarafından dayanılan ------------ sayılı araca -------- davalının adının yazılmış olması haksız rekabet kuralları içerisinde zarar tehlikesi olarak sayın mahkemece kabul edilmesi halinde, davacının bundan dolayı uğradığı maddi zararı kanıtlaması gerekecektir. Ancak, zararı kanıtlayıcı bir belge sunulmadığı görülmüştür. Davalıyı doğrudan haksız rekabet içerisinde olduğunu kanıtlayıcı kesin kanıtların olmadığı kanaati ile,
------- yevmiye sayılı “--------- Sözleşme cezasının, kanunda belirtilen rekabet yasağı dışında şirket sözleşmesi ile ağırlaştırılmış bir rekabet yasağı hükmünün ve özetle TTK.nun 595. Maddesinde belirtilen hak ve koşulların mevcut olmadığının, şirket sözleşmesinde devri yasaklayıcı….” anlaşma ile devir işlemi yapıldığı görülmüş olup, bu sözleşmenin varlığı, taraflar arasında yapılmış olan; hisse devri ile cezai şart ve tazminat içeren 07/05/2015 tarihinde adi yazılı şekilde yapılan hisse devir sözleşmesindeki bu hükümleri hükümsüz hale getirir nitelikte olduğu ve bu nedenle, bu sözleşmeye dayanarak cezai şart ve tazminat istenemeyeceği kanaati ile;
Ancak tanık beyanları göz önüne alındığında,------- doğurduğu sonucuna varılması halinde, dosyada maddi zararın olduğuna ilişkin somut kanıtlara rastlanmadığı, aksinin davacı tarafından kanıtlanması halinde, maddi zararın ve miktarının sayın mahkemenizce hüküm altına alınabileceği saygı ile mütalaa olunur.
Bilirkişi raporları, tanık beyanları, dosyaya kazandırılan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, haksız rekabetten kaynaklı cezai şart ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasında -----yapılan hisse devir sözleşmesinde hisse devri ile cezai şart ve diğer sınırlandırıcı hükümlerin konulduğu, bu adi yazılı sözleşmenin dışında taraflar arasında---------- sözleşmesinin imzalandığı, protokolün hisse devrine yönelik olduğu imzalanan hisse devri sözleşmesine dayanılarak, hisse devirlerinin gerçekleştiği, ------- sözleşmenin noterde onaylanarak ------ ilanlarının yapıldığı sözleşmenin geçerli olduğu,------ ile onaylanan hisse devir sözleşmesin de cezai şart öngörülmediği, ayrıca davacı Şirket ile Davalı -----arasında geçerli bir rekabet yasağının var olduğu sonucuna varılsa dahi bu defa da Davacı tarafın müşteri kaybı iddiasını destekleyecek belge ve defterleri sunmadığından, zarar hesaplaması yapılamadığı, davacının cezai şart alacağının şartlarının gerçekleşmediği ve davacının maddi zararını ispat edemediği doeğerlendirildiğinden davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 80,70 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 768,49 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 687,79 TL'nin DAVACIYA VERİLMESİNE
3-Davacının dosyada sarf ettiği yargılama giderlerinin ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
4- Ret olunan dava yönünden----- davalı lehine takdir olunan 6.650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.