11. Hukuk Dairesi 2017/2168 E. , 2018/7664 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 15/12/2016 tarih ve 2015/233 E. - 2016/338 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/320-2017/280 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “... + şekil” markasının 2006/30356 sayı ile 08.05.2008 tarihinde tescil edildiğini, 23.06.2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere on yıl müddetle koruma altında olduğunu, davalı şirket tarafından 2013/82992 sayılı "..." ibareli marka başvurusu yapıldığını, bu başvuruya karşı markanın benzerliği ve toplumdaki bilinirliğinden haksız bir yarar sağlayabilecek olması sebebiyle davacı tarafından itiraz edildiğini, itirazın ... YİDK"nın 20/04/2015 tarih 2015-M-2655 sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini ileri sürerek, davalı ... YİDK"nın anılan kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, ... YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı şirkete ait “...” markasının 2006 yılında tescil edildiğini, bu tarihin davalı firmanın faaliyetlerine başlamasından çok sonraya tekabül ettiğini, davacıya ait “...” markasının tanınmışlık düzeyine ulaşmadığını, şekil, işaret, renk bakımından hiçbir benzerliği olmayan, sadece isim benzerliği olan “...” markasını taklit ederek davalı firmanın bir fayda sağlayamayacağını, taraf markalarının kapsadığı emtiaların da benzer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince taraf markalarında “...” ibaresinin aynı olduğu, davacı markasında farklı olarak ibarenin sol tarafında ayırt ediciliği düşük figüratif bir şekil unsuru ve ibarelerde kullanılan renklerin farklı olarak yer aldığı, kullanılan renk ve şekil unsurunun özgün olmaması nedeniyle davacı markasının ayırt edici unsurunun “...” ibaresi olduğu, markalarının görsel, işitsel, anlamsal olarak bıraktıkları genel intiba açısından ortalama dikkate sahip tüketiciler açısından iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, davacı markalarının ilişkin bulunduğu mal/hizmet sınıfları ile davalı markasının ilişkin olduğu mal/hizmet sınıfları irdelendiğinde bilirkişi raporunda ayrıntısı belirtilen emtia ve hizmetler açısından taraf markaları arasında 556 sayılı KHK madde 8/1-b koşullarının gerçekleştiği, davacının her ne kadar markasının tanınmış olduğunu iddia etse de dosya kapsamında sunulan delillerden davacı markalarının tanınmışlığının ispat edilemediği, davalının kötüniyetli hareket ettiğine ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile davalı ... YİDK"nın 20/04/2015 tarih 2015-M-2655 sayılı kararının anılan sınıflar yönünden iptaline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin marka tescil başvurusu kapsamında kalan malların, davacının itirazında dayandığı 2006/30356 numaralı markasının kapsamında da aynen yer aldığı gerekçeleriyle davalıların istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 58,30 TL harcın temyiz edenlere iadesine, 05/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.