16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3404 Karar No: 2018/535 Karar Tarihi: 28.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3404 Esas 2018/535 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen bir kararda, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum olan birinin istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Kararın incelenmesi sonucunda, mahkumiyet kararına ilişkin yeterli kanıtların sunulmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi. Bu kanun maddelerinin bazıları Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için, hüküm kurulmasında bu iptal kararlarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2017/3404 E. , 2018/535 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/2 esas, 2017/3 sayılı kararında bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği dikkate alınarak, somut olayda sanığın bylock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, istinaf aşamasından sonra dosya içerisine konulduğu anlaşılan ve sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken, sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yetersiz ve eksik belgeye dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu ve temadinin yakalanma ile kesildiği de nazara alındığında, karar başlığında suç tarihinin "12.08.2016” yerine “25.07.2016” olarak gösterilmesi, 3-Kabul ve uygulamaya göre ise; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 28.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.