Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/20-357
Karar No: 2007/347
Karar Tarihi: 13.06.2007

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/20-357 Esas 2007/347 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu 2007/20-357 E., 2007/347 K.

Hukuk Genel Kurulu 2007/20-357 E., 2007/347 K.

  • ORMAN KADASTROSU
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL
  • 6831 S. ORMAN KANUNU [ Madde 2 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki "tapu iptali tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ortaca Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.06.2002 gün ve 2000/305 E. 2002/238 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2.11.2004 gün ve 2004/5984 E. 2004/11409 K. sayılı ilamı ile,

    (...Hükmüne uyulan Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 08.03.2000 gün ve 2000/2333-2579 sayılı bozma kararında özetle "3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman sınırları içinde bırakılan taşınmazların, 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman sınırları dışına çıkarılması halinde eski tarihli tapu kapsamındaki yerlerin tapu maliklerine veya mirasçılarına ya da onlardan devralan kişilere bırakılacağı, bu nedenle yeniden yapılacak keşifte orman kadastrosuna ilişkin tüm tutanak ve haritalar ile Danıştay kararı uygulanarak, çekişmeli parselin hangi yasa hükümleri ile orman sınırları dışına çıkarıldığının saptanması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal tescil niteliğindedir.

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1979 yılında tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2.madde uygulaması, 1986 yılında yapılıp yine dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.

    M…

    …… Köyünde 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda, 106 parsel sayılı 315400 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla ve ev niteliğiyle T.Evvel 1333 tarih ve 4 sıra numaralı sicilden gelen Kasım 1950 tarih ve 278 sıra numaralı tapu kaydıyla Safiye B...... ve arkadaşları adına tesbit edilmiş, 13.12.1957 tarihinde ifraz edilip, aynı köy 259 ila 295 sayılı parseller oluşmuş, 294 parsel sayılı 21063 rn2 yüzölçümündeki taşınmaz satış yoluyla Ramazan T........ ve arkadaşları adına tescil edilmiş, bu parselde 690, 691 ve 692 sayılı parsellere ifraz edilmiş, 691 sayılı parsel 9000 m2 yüzölçümüyle Veli A...., Süleyman A.... ve Abdil B…

    ….. adına kayıtlı iken diğer paylar 06.06.1977 tarihinde satış yoluyla Süleyman A...."e geçmiş, daha sonra 691 sayılı parselde 2/B madde uygulamasının kesinleşmesi Sonucu yine ifraz edilmiş, 5885.71 m2 bölümü aynı parsel sayısı, 3114.29 m2 bölümü de 1861 parsel numarasıyla davalılar miras bırakanı Süleyman A.... adına tescil edilmiştir.

    İşte Hazine, M…

    ….. Köyü 1861 sayılı parselin, kesinleşen orman kadastro sınırlan içindeyken, yine kesinleşmiş 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya tescili iddiasıyla bu davayı açmıştır.

    Mahkemece, kadastro tesbitine esas alman tapu kaydı ile kesinleşmiş orman kadastrosu 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2.maddesi ve 3302 Sayılı Yasayla değişik 2/B madde uygulamalarına ilişkin haritaların uygulanmasına dayalı olarak yapılan 04.03.2002 tarihli keşif sonucu, Orman Yüksek Mühendisi bilirkişiler Cafer S....., Öner E…

    …. ve Yavuz E…

    ….. ile Fen elemanı bilirkişi Özgür Ö…

    …… tarafından düzenlenen raporlarla, çekişmeli parselin 1942 orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, 1979 yılında yapılan 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2.madde uygulaması ile Hazine adına orman sanırları dışına çıkarıldığının belirlendiği, kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydı kapsamında kaldığından tapu sahibine intikal ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Gerçekten de, 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2.maddesinin (a) ve (b) bendinde sayılan yerlerden "Evvelce sınıflaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine uymadığı Orman Bakanlığınca veya vaki müracaatlar üzerine anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç on yıl içinde orman kadastro komisyonlarınca yapılır. Bu düzeltme sonucu orman sınırları dışına çıkarılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder."

    Ne var ki; dosya içindeki kayıt ve belgeler ile bilirkişi raporları birlikte incelendiğinde, kadastro tesbitine esas alınan Kasım 1950 tarih 278 sıra numaralı tapu kaydının geldiği T.Evvel 1333 tarh 4 numaralı sicilden gelen Haziran 1933 tarih 5 numaralı tapu kaydı, M...... V.... S..... Vakfından gelen, 3000 dönüm yüzölçümlü orman tapusu olup, bu tapu kapsamında devletleştirilen orman bölümünü orman kadastro komisyonunca tahdidinin yapıldığı ve Temmuz 1948 tarih 3 numarada Hazine adına tapuya tescil edildiği, tapu kaydının iktisap sütununa yazılarak arazi kısmı için 74 hektar 2218 m2 yüzölçümünde, D: Tahta K…

    ….. ve S…

    ….. Çayı, B: K…

    …. Tepesi ve İ…

    ….. Dağı,K: Çambel Y…

    ….., K…

    …. Çeşme ve A…

    ….. ve Cebel, G: Olucak Beleni ve G…

    ….. Mezarlığı ve Z…

    ….. Geçit ve cebel sınırlı Kasım 1950 tarih 2…

    … sıra numaralı tapu kaydının Safiye B...... ve müşterekleri adına oluşturulduğu, 1953 yılında yapılan arazi kadastrosunda, 1942 yılı orman kadastrosunda haritası çizilmek suretiyle belirlenen devlet ormanı sınırlarına uyulmayarak, Kasım 1950 tarih 2…

    …. sıra numaralı tapu kaydı esas alınıp, çekişmeli 1…

    … sayılı parselin geldi parseli olan 106 sayılı parsel tutanağının düzenlendiği, çekişmeli 1…

    …. sayılı çekişmeli parselin oluştuğu, 1861 numaralı parselin aynı zamanda, kesinleşen orman alanları için 1987 yılında oluşturulan 7…

    …. numaralı parsel içinde de kaldığı anlaşılmaktadır.

    Haritası bulunmayan Kasım 1950 tarih 2.. sıra numaralı tapu kaydı, orman kadastrosunda orman olarak sınırlanan alanlar dışındaki arazi kısmı için oluşturulduğuna ve bu tapu kaydının iktisap sütununda kesinleşen orman kadastrosunun ölçekli haritaları nazara alınarak arazi kısmının ormandan ayrılarak Kasım 1950 tarih ve 2…

    … numaralı tapu kaydı oluşturulduğuna, çekişmeli parselin 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro haritasının sınırları içinde bulunması nedeniyle, 1979 yılında 2.madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlendiğine göre, kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydının çekişmeli M…

    ….. Köyü 1861 sayılı parseli kapsadığı kabul edilemez.

    Her ne kadar bozma öncesi keşifteki yerel bilirkişi beyanlarına dayanan fen elemanı bilirkişi raporuyla, kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydının çekişmeli parseli kapsadığı gerekçe gösterilmiş ise de uygulama yeterli görülmeyerek Yargıtay"ca hüküm bozulduğuna göre, ölçekli haritası bulunan orman kadastrosunun uygulanmasına dayalı teknik bilirkişi raporları karşısında soyut yerel bilirkişi sözlerine değer verilemez.

    Çekişmeli parsel kadastro tesbitine esas alınan tapu kaydı kapsamında olamayacağına, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde iken oluşturulan kadastro tapusuna değer verilemeyeceğine göre, dava konusu parselin 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2.maddesi gereğince davalılara intikal ettiği kabul edilemez.

    Bu nedenlerle, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeler ile davanın reddi yolunda karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi