Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4547 Esas 2019/6592 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, davacının, Kurumun yaşlılık aylığının iptaline yönelik işleminin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve ödenmeyen yaşlılık aylıklarının faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Her ne kadar mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacının talepleri arasında ödenmeyen aylıkların yasal faiziyle tahsili istemi de bulunduğundan, 01.05.2008 tarihinden itibaren bağlanması gereken aylıkların yasal faiziyle tahsiline dair hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz bulunmuştur.
3- Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi karşısında, davasında kısmen haklı çıkan davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanunla yapılan düzenleme sonucu, 506 sayılı Kanunun Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi dikkate alınarak 1086 sayılı Kanunun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : 1-Hükmün (1) nolu bendinin silinerek yerine “1-SGK tarafından davacının yaşlılık aylığının iptaline yönelik işlemin doğru olduğunun tespitine,
-Sigortalının 01/05/2008 tarihi itibariyle kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine,
-Sigortalının 01/09/2008 tarihi itibariyle tam yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine,
Hak kazanılan aylıkların, hak edildikleri tarihlerinden itibaren yasal faiziyle davalı Kurumdan tahsiline,
-Davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine ilişkin talebin REDDİNE,” ibaresinin yazılmasına
2-Hükmün vekalet ücretine ilişkin (4) nolu bendinin başına eklenmek üzere, “Davacı taraf kendisini avukat ile temsil ettirdiğinden yürürlükte olan AAÜT uyarınca 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.