Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/347 Esas 2017/2807 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/347
Karar No: 2017/2807
Karar Tarihi: 13.03.2017

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2017/347 Esas 2017/2807 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 3. Çocuk Mahkemesi, suça sürüklenen çocuk hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmederek karar vermiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuk daha sonra uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan yargılanmış ve mahkumiyetine dair hüküm bulunmuştur. Bu sebeple, önceki hükümde açıklanması geri bırakılan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin kesinleşmesi sonrası yapılan yargılama sonucu verilen kararın hukuka uygun olmadığı belirtilerek dosya bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 307. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi

2. Ceza Dairesi 2017/347 E. , 2017/2807 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin 28.01.2015 tarihli 2014/38098 E.-2015/1033 K. sayılı bozma kararına karşı mahkemesince direnme kararı verilmesi üzere dosyanın gönderildiği Yüksek Ceza Genel Kurulunun 14.12.2016 gün ve 2015/608 E.-2016/1306 K. sayılı gönderme kararı ile dosyanın dairemize gönderilmesi üzerine, 5271 sayılı CMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 307. maddenin 3. fıkrası uyarınca yapılan inceleme sonucu, her ne kadar mahkemesince direnme kararı verildiği belirtilmiş ise de, direnme kararında bozmadan önce verilen kararda yer verilmeyen yeni gerekçeler gösterildiği ve bu itibarla mahkemenin verdiği kararın direnme kararı olmayıp bozmaya uyularak verilmiş bir karar olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Bozma ilamında da belirtildiği üzere; suça sürüklenen çocuk hakkında verilen 28.01.2013 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 05.02.2013 tarihinde kesinleştiği, üç yıllık denetim süresi içerisinde işlediği ileri sürülen suçtan dolayı suça sürüklenen çocuk hakkında yapılan yargılama sonucunda İzmir 3. Çocuk Mahkemesinin 2013/1016 Esas, 2014/328 Karar sayılı ve 09.04.2014 tarihli kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğu, anılan hükmün 07.05.2014 tarihinde kesinleştiği ve önceki hükmün açıklanması için İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulduğu anlaşılmakta ise de; 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin o tarihte yürürlükte olan 5. fıkrasına göre tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde suça sürüklenen çocuk hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu kapsamında açılmış olan davanın düşürülmesine karar verileceği hususu dikkate alınarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra suça sürüklenen çocuk hakkında kasıtlı bir suçtan mahkûmiyetine dair hüküm bulunmadığı ve hükmün açıklanması koşullarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 13/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.