Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/2788 Esas 2017/406 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2788
Karar No: 2017/406

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2016/2788 Esas 2017/406 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık bir uyuşturucu madde ticareti suçlamasıyla yargılanmıştır ve mahkum olmuştur. Ancak, diğer sanığın savunmaları ve dosya kapsamına göre, sanığın mahkumiyeti yerine beraat etmesine karar verilmiştir. Bu karar, yasaya aykırıdır ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Mahkeme kararı bozulmuştur.
Ayrıca, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir ve ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önünde bulundurularak, sanığın tahliye talebi reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 3. Maddesi (Orantılılık ilkesi)
- Türk Ceza Kanunu'nun 61. Maddesi (Ölçütler)

10. Ceza Dairesi 2016/2788 E. , 2017/406 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesi:
Olay tutanağı içeriği, diğer sanığın savunmaları ile dosya kapsamına göre, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği sabit olduğu halde, sanığın mahkûmiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Suç konusu net 18989 kilogram 88 gram eroinin miktarına bağlı olarak önemi, değeri ve oluşturduğu tehlike dikkate alınarak, TCK"nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesi ile 61. maddesindeki ölçütlere göre, temel cezalarının alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak üst sınıra yakın veya üst sınırdan belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri dışında doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanığın tahliye talebinin reddine, 07/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.