3. Hukuk Dairesi 2016/20663 E. , 2018/8586 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmiş ise de, davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; yazlık olarak kullandığı konutunda mesken abonesi olduğunu, aylık ortalama faturalarının 150-200 TL arasında gelmekteyken, kullanım durumunda hiçbir değişiklik olmamasına karşın davalı kurum tarafından 10.02.2014 tarihinde 2.886,90 TL ve 545,30 TL olmak üzere toplam 3.432,20 TL"lik fatura düzenlendiğini, yazlık olarak kullanılan bir konutta bu kadar elektrik tüketiminin mümkün olmadığını bu nedenle borcu kabul etmediğini belirterek, 3.432,20 TL"lik faturadan aylık olağan tüketim miktarı olan 200 TL düşüldükten sonra kalan 3.232,20 TL"lik kısımdan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının kullandığı sayaçlar üzerinde ölçülen endeks değerlerine göre faturalandırılma yapıldığını davacnın itirazı üzerine 14588275 seri no.lu sayacın kurum personeli tarafından test edildiğini ve sayacın doğru çalıştığını tespit edildiğini, buna göre faturalandırma işleminde bir hata bulunmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 26.01.2014 tarih, 2886,90 TL bedelli ve 31.01.2014 tarih, 545, 30 TL bedelli faturaların toplamda 3.025,52 TL "lik kısmına ilişkin davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık elektrik tüketim faturası nedeniyle açılan menfi tespit davası istemine ilişkindir.
./..
-2-
Dosya kapsamındaki bilgi belgelerden; davacının 17.01.2011 tarihinde mesken abonesi olduğu, abonelikte birkaç kez sayaç değişikliği yapıldığı, 17.04.2012 tarihinde 14588275 no.lu makel marka sayacın takıldığı ve bir süre bu sayacın kullanıldığı, ardından 21.11.2013 tarihinde yeniden bir sayaç değişikliği yapılarak 13371249 no.lu makel marka sayacın takıldığı ve halen bu sayacın kullanımda olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu faturalardan ilki 26.01.2014 tahakkuk tarihli ve 2.886,90 TL"lik fatura, ikincisi ise 31.01.2014 tahakkuk tarihli ve 545,30 TL"lik fatura olup, ilk ve son okuma tarihleri dikkate alındığında ilk faturanın 14588275 no.lu makel marka sayaç döneminde, ikinci faturanın ise halen kullanımda olan 13371249 no.lu sayaç dönemi içinde kaldığı görülmektedir.
Davacının dava konusu faturalara itirazı üzerine davalı kurumun kendi personeli tarafından kurum içerisinde yapılan inceleme neticesinde 14588275 no.lu makel marka sayacın doğru çalıştığına ilişkin rapor düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki davada davacı, dava konusu fatura bedellerinden sorumlu olmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı cevabında bu faturaların endekse dayalı olarak düzenlendiğini ve sayaçta herhangi bir arıza bulunmadığını savunmuş ancak bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde ise, sayaç arızasından dolayı iptal edilen faturalar yerine yeniden yapılacak eksik tüketim hesaplamalarının yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiğini ve kurum tarafından yapılan hesaplamalarının buna uygun olduğunu belirtmiştir.
Yargılama sırasında görüşüne başvurulan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ise; ortalama 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama elektrik tüketimi dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının 22.08.2013-31.01.2014 tarihleri arasındaki elektrik tüketiminin 406,68 Tl olacağı, buna göre davacıdan dava konusu dönemlere ilişkin olarak 3.025,52 Tl fazla tahakkuk yapıldığı belirtilmiş ve mahkemece de iş bu rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki alınan bilirkişi raporunun hesap yöntemi itibariyle, dava konusu faturalar döneminde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı ve bu yönüyle hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Buna göre mahkemece, öncelikle, itiraza konu fatura dönemlerinde kullanımda olan 14588275 no.lu makel marka ve 13371249 no.lu makel marka sayaçlara ilişkin olarak, davalı kurumun kendi personeli tarafından değil bu konuda rapor vermekle yetkili kılınmış kurum olan .....apor alınarak dava konusu dönemlerde bu sayaçların endekslerin doğru endeks kaydedilip kaydedilmediğinin belirlenmesi, ardından dosyanın alanında uzman yeni bir bilirkişiye (ya da gerekli görülürse 3 kişilik bilirkişi heyetine) tevdii ile, faturalar döneminde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ve davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki beyanları ve değerlendirilmek suretiyle, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.....