11. Hukuk Dairesi 2018/3497 E. , 2018/7650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2016 tarih ve 2015/165-2016/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin esas itibariyle ... üretimi ve dağıtımı alanında faaliyet gösteren bir kuruluş olarak “şekil+... ...” unsurlarından oluşan markanın tescil ettirilmesi için Türk Patent Enstitüsü’ne başvurduğunu, 2014/36374 numaralı başvurunun Markalar Dairesi Başkanlığı’nın kararı ile 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesini gerekçe gösterilerek ve 2014/15981 numara ile tescilli “...” markası ortaya konularak başvuruyu 40. sınıfa giren hizmetlerin tamamı yönünden kısmen reddettiğini, YİDK tarafından itirazının nihai olarak reddedildiğini, taraf markaların ortak olan tek unsurunun “...” ibaresi olduğunu, redde mesnet alınan markanın renksiz bir marka iken, müvekkil şirketin markasının renkli olduğunu, başvurusunda ayrıca “...” ibaresi ile şeklin yer aldığını, marka tescil başvurusunda yer alan “... ...” ibarelerinin aynı zamanda ticaret unvanını da oluşturduğunu ileri sürerek YİDK’in kısmi red kararının iptaline, müvekkilinin marka başvurusunun 40. sınıfa giren tüm hizmetler yönünden tescil edilmek üzere ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, ... YİDK kararının usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru ile redde mesnet marka arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğu, her iki markanın 40. sınıfta da yer aldığı, emtiaların aynı olduğu, ortalama tüketicinin hiç bir ayrıntılı araştırma ve inceleme yapmaksızın başvuru konusu işaret ile redde mesnet markayı karıştırılacak derecede benzer görmesinin kaçınılmaz olduğu, itiraz hakkında ... YİDK ret kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, başvuru konusu “... ... şekil ” unsurlu marka ile başvurunun reddine gerekçe gösterilen marka arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu kabul edilmişse de, başvuru markasında ayırt edici şekil unsuru ve “...” ibaresi bulunmaktadır. 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi uyarınca ret kararı verilebilmesi için markalar arasında herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek ve ilk bakışta aynı veya ayırt edilemeyecek ölçüde benzerlik bulunması ve tescil kapsamlarının aynı olması gerekmektedir. Oysa, somut olayda başvuru ile redde mesnet marka arasında ayniyet olmadığı gibi, ilk bakışta ayırt edilemeyecek düzeyde benzerlik de bulunmamaktadır. Mahkemece, 556 sayılı KHK"nin 8/1-b maddesi uyarınca yapılabilecek olan iltibas değerlendirmesinin KHK"nin 7/1-b bendi anlamında mutlak red sebebi kapsamında yapılamayacak olması nedeniyle davanın kabulü ile başvurunun reddine dair YİDK kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.