21. Hukuk Dairesi 2014/3827 E. , 2015/2346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davalı Kurumca davacı hakkında ... Köy Tüzel Kişiliği adlı işyeri için prim borçlarından dolayı gönderilen ödeme emirlerininden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve Kurum tarafından gönderilen haciz bilidirilerin iptali istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığına , araçları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; dava dışı ... Köyü aleyhine ... tarafından hizmet tespiti davası açıldığı ve ..."nun 18.10.1994-19.4.2005 tarihleri arasında hizmet tespitine karar verilip dosyanın 7.6.2007 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle Kurum tarafından eş zamanlı olarak davacı ve köy tüzel kişiliği aleyhine prim ve idari para cezası nedeniyle ödeme emri düzenlendiği ve sonuunda haciz bildirileri gönderilerek davacının araçları üzerine haciz konulduğu anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 80/5. maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Yasa"nın uygulanmasında ..., diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. 6183 sayılı Yasa"nın 58/1.maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve
2002/21-201-297, 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı kararları). Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle bir itiraz olup sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir, resen gözönünde tutulmalıdır.
Öte yandan, tüzel kişiliği bulunan işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35 ve 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Kanunun 80. maddesi hükmüne göre; tüzel kişiliği haiz işverenlerin, temsil ve ilzama yetkili üst düzeydeki yönetici ve yetkilileri haklı bir sebep olmaksızın ödenmeyen prim, sosyal yardım zammı ve ferilerinden dolayı Kuruma karşı işveren ile birlikte müteselsilen sorumludurlar. 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesine göre; amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilciler mal varlıklarıyla sorumludurlar. Her iki düzenlemede de sadece ortak olmak yeterli olmayıp, prim alacağının tahakkuk ettiği veya ödenmesi gereken dönemde, üst düzey yönetici ya da kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunmayı gerekli kılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun 35. maddesinde ise; limited şirket ortaklarının kamu alacaklarından sorumluluğu düzenlenmiş, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılması koşuluyla şirket ortaklarının sermaye hisseleri oranında sorumlu olacağı öngörülmüştür.
Somut olayda; muhtarlığın prim ve idari para cezasına dayanan borçlarından dolayı davacının sorumluluğunun 506 sayılı yasanın 80. maddesi kapsamında değerlendirilmediği görülmüştür.
Davacı adına düzenlenen haciz bildirileri muhtarlığın prim ve idari para cezası borçlarına dayalı olup, davacının muhtarlık yaptığı dönemde bu borçlar için muhtarlık tüzel kişiliği ile birlikte mütesilsilen sorumlu olduğu göz önünde bulundurulmadan, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Yapılacak iş; dava konusu yapılan haciz bildirilerinden dolayı davacının muhtarlık yaptığı dönemde Çelikalan Köyü Tüzel Kişiliği ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun gözetilmesi ve bu şekilde elde edilecek bulgulara göre karar verilmesinden ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 12.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.