17. Hukuk Dairesi 2016/10978 E. , 2018/5122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili; 13.05.2012 günü meydana gelen kazada müvekkillerin müşterek çocukları 02.04.2012 doğumlu Hayrünnisa’nın vefat ettiğini, müvekkile ait aracında kazada pert olduğunu, davalı ...."nin 28.02.2012-2013 tarihlerini kapsar Kasko Sigorta Poliçesi ve 29.02.2012-28.02.2013 tarihlerini kapsar Kredi Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi ile teminat verdiğini, davalı ...Ş."nin ise 01.03.2012-2013 tarihlerini kapsar ZMMS poliçesi ve 28.02.2012-2013 tarihlerini kapsar Bireysel Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat verdiğini, kaza sonrası her iki şirketin de sorumluluk üstlenmeyip müvekkili diğer şirkete yönlendirerek zararı tazmin etmediklerini, pert olan araç için 19.400,00TL kasko bedelinin ve ayrıca davacıların her bîri için şimdilik 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş vekili; ZMMS yönünden müvekkil şirketin ... "ın vefatı nedeniyle anne olan davacıya 1.980,57 TL ödeme yapmayı teklif ettiğini ancak kabul edilmediğini, davacı babanın aracın işleteni olduğundan Genel Şartlar A.3b maddesi gereğince tazminat talep hakkı bulunmadığını, davaya konu aracın Kuveyt Türk Katılım Bankasına rehinli olduğunu, muvafakat alınmadan dava açıldığını, aracın daha önceden ... tarafından kasko poliçesi ile sigortalanmış olduğunu, bu nedenle
müvekkili şirket tarafından yapılan poliçenin TTK 1467 maddesi gereğince geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili; araç hasar bedeli açısından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, araca ... Japan Sigorta A.Ş. tarafından 24.02.2012/13 vade tarihli kasko poliçesi düzenlendiği, müvekkili şirket nezdinde düzenlenen poliçenin ise 28.02.2012 tarihinde düzenlendiğini, çifte sigorta söz konusu olması nedeniyle TTK 1467 maddesi gereğince sorumluluğun ... Japan Sigorta A.Ş."de olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı sorumluluğunun ZMMS poliçesini düzenleyen şirkette olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı ... aleyhine davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 14.000,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a verilmesine, aşan istemlerin reddine, davacı ..."ın davalı ... aleyhine açtığı davanın reddine, davalı ...Ş aleyhine davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 36.680,45 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a verilmesine,aşan istemlerin reddine,davacı ... "ın davalı ...Ş aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı ...Ş vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekili ile davalı ...Ş vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Taraflar arasındaki ilişki, TTK.’nda düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından ve bu tür sözleşmeler TTK.’nun 3. ve 4. maddeleri hükmü uyarınca, tarafların tacir
olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari işler kapsamında bulunmasına göre, talep gibi avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı ...Ş vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanununun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup "ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir" şeklinde hükme bağlanmıştır.
Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Desteklenen (yardım gören) kimsenin BK. 45. maddesi gereğince tazminat isteme hakkının doğabilmesi için, destek sayılan kimsenin ya fiilen ilgiliye bir yardımda bulunması, bakması veya ileride böyle bir yardım veya bakma ihtimalinin ciddi olarak muhtemel olması lâzım ve yeterlidir.
Somut olayda vefat eden ölüm tarihinde 20 günlük bebek olup, 12 yaşından itibaren destek olacağı değerlendirilerek hesaplama yapılmıştır.
Farazi desteğin davacı anne ve babasına hangi yaşından itibaren çalışarak destek olacağı ve ne kadar gelir elde edebileceğinin değerlendirilmesi, fiili destekliğe göre daha güçtür. Her somut olayda farazî desteğin ölmemiş olsaydı, hayatın normal seyrine ve tecrübelere göre yaşı, yaşadığı çevre, devam ettiği veya almış olduğu eğitimi, eğitim sürecindeki başarı düzeyi, anne ve babasının eğitim düzeyi ve
gelir durumu dikkate alınarak gelir seviyesinin belirlenmesi gerekmektedir.
Trafik kazası sonucu ölen küçük çocuk ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Çocuğun 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ana ve babasına destek olacağı varsayılmalıdır. Ancak ileriki yaşlarda çocuğun büyüyerek evleneceği ve en az iki çocuğunun olacağı gelirinin bir kısmını ana ve babasına da ayıracağı varsayılır. Bu şartlarda hayatın olağan akışı içinde 18 yaşına gelen çocuğun gelir elde etmesi ile birlikte evleninceye kadar elde ettiği gelirinin yarısını kendisine, yarısını da ana ve babayla paylaşacağı varsayılmalıdır.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre desteğin 18 yaşından sonra gelir elde etmeye başlayacağı varsayılarak tazminat hesabı yapılması gerekirken, 12 yaşından itibaren destek zararı hesabının yapılması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davalı ...Ş vekilinin vekalet ücretine ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekili ile davalı ...Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının,(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2.625,68 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...Ş"ye geri verilmesine 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.