16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3193 Karar No: 2018/513 Karar Tarihi: 22.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3193 Esas 2018/513 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından açılan davada, sanık terör örgütüne üye olma suçundan mahkum edilmiştir. Sanık müdafii duruşmaya katılmamış ve mazeret de bildirmemiştir. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçilmiş ve yapılan inceleme sonucunda; temel ceza tayininde alt sınırdan ayrılınması yerinde ise de, Anayasa ve TCK'nın ilgili maddelerinde belirtilen ölçütlerle suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike, sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saikler göz önünde bulundurularak makul bir ceza verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Gerekçeli kararda suç tarihi yanlış yazılmıştır. Sanık müdafiinin temyiz itirazları kanuna aykırı bulunmuş ve hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1.
16. Ceza Dairesi 2017/3193 E. , 2018/513 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Usulüne uygun tebligata rağmen sanık müdafiinin duruşmaya gelmediği ve geçerli bir mazeret de bildirmediği anlaşıldığından, duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre sanık hakkında temel ceza tayin edilirken alt sınırdan ayrılınması yerinde ise de; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde en üst hadden ceza tayin edilmesi, 2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "05.01.2016" yerine "2015" olarak yazılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.