17. Hukuk Dairesi 2015/10629 E. , 2018/5113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkillerinin murisi ..."un sevk ve idaresindeki araca, 24.09.2013 tarihinde davalılardan ..."na ait diğer davalıların murisi olan ..."un sevk ve idaresindeki aracın çarpması sebebi ile ..."un ölümüne sebebiyet verdiğini, vefat eden ..."un şoför olarak çalıştığını, kaza neticesinde geride eşi ve çocuklarının kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacılardan ... için 150,000,00 TL, çocuklar ... ve ... için ayrı ayrı 100,000,00 TL. toplam 350.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikten davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; kazanın oluşumunun incelendiğinde, tarafların ve karayolunun müterafik kusuru olması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, fahiş manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkili murisi ..."un 24.09.2013 tarihinde kendi sevk ve ideresindeki araçla karıştığı aynı kazada hayatını kaybettiğini, meydana gelen kazada sadece davacıların mağdur olmadığını, müvekkillerinde tek desteklerini kaybettiklerini, bu nedenle manevi tazminat verilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ...için 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil(kaza tarihi 24/09/2013) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eşi ve anneleri...’nin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha ... manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.