11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7711 Karar No: 2017/435 Karar Tarihi: 30.01.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/7711 Esas 2017/435 Karar Sayılı İlamı
Özet:
A Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet cezasına çarptırılmıştır. Mahkeme kararında, imzanın taklit edilmesinde önceden verilen rıza üzerine kastın olmadığı belirtilmiş ve suç kastının varlığı için açıklamanın zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Suçlu olmanın açık veya zımni kabulünün önemli olduğu ifade edilmiştir. Olayın değerlendirilmesi sonucu, suç tarihi itibarıyla sanığın, çeki imzalaması ve çek bedelinin ödenmiş olması nedeniyle suç kastının ne şekilde oluştuğunun açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Mahkeme kararı, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gereken TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın zorunluluğuna dikkat çekmiştir. Ayrıca, suça konu çek hakkında herhangi bir karar verilmemesi halinde adli emanetin kaydının sırasına kaydedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2015/7711 E. , 2017/435 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1992 tarih ve sayılı kararında açıklandığı ve Dairemizin benzer birçok kararında vurgulandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine imzanın taklit edilmesinde kastın varlığı ileri sürülemez. ... kastı ortadan kaldırabilmesi için fiilin işlenmesinden önce açıklanması zorunludur. ... açık olabileceği gibi zımni de olabilir. Özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının imzasının atılmasında suç kastının varlığı kabul olunamaz. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, suç tarihi itibariyle katılan ile evli olan sanığın, söz konusu çeki imzalaması ve çek bedelinin de ödenmiş olması karşısında, suç kastının ne şekilde oluştuğu açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Kabule göre de; a- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, b- Adli emanetin 2012/245 sırasına kayıtlı suça konu çek hakkında herhangi bir karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.