22. Hukuk Dairesi 2018/4660 E. , 2018/12778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 01.03.2002-30.06.2010 tarihleri arasında pazarlamacı olarak çalıştığını, son aylık net ücretinin 2.500,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve bildirim sürelerine uyulmaksızın feshedildiğini, hizmet süresi boyunca fazla mesai yaptırılarak, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatiller dahil çalıştırıldığını, ayrıca yıllık izinlerinin kullandırılmadığını belirterek müvekkilinin alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının kıdem ve ihbar tazminatının dava tarihinden önce banka hesabına yatırıldığını, işçinin eğitim ve vasıf gerektirmeyen bu işte kanuni asgari ücretle çalıştığını, diğer alacak iddialarının da yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece ihbar ve kıdem tazminatının işverence kısmen ödendiği dikkate alınarak bakiyesi hüküm altına alınmış, yargılama sırasında sunulan bilirkişi raporuna göre de diğer işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.
Verilen karar Dairemizin 24/01/2013 tarihli, 2012/10526 esas, 2013/711 karar sayılı ilamı ile, davacı tarafından net 2.500,00 TL ücret aldığı iddia edilmiş, işveren asgari ücret aldığını savunmuştur. Davacı iddiası yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarınca doğrulanmıştır. Dosyaya sunulan asgari ücretten düzenlenmiş bordroların Nisan 2005 ayına kadar olanları imzalı, daha sonraki bordrolar ise imzasızdır. Bu tarihten sonra ücretlerin banka hesabına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından asgari ücretten ve iddia edilen ücretten yapılan seçenekli hesaplama üzerine, mahkeme yüksek ücretten gerçekleştirilen hesaplamaya göre alacakları hüküm altına almıştır. Öncelikle işyerinde uygulanan ücret ödeme sistemi ve davacının yaptığı işin niteliği net olarak ortaya konulmalıdır. Banka ödeme kayıtları tekrar incelenmeli, gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek işyerinde prim ödemesi yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir. Mahkemece ayrıca davacının kıdemi ve yaptığı işe göre ilgili meslek kuruluşlarından ve yukarıda belirtilen mercilerden uyuşmazlık konusu dönemde alabileceği emsal ücret seviyesi usulüne uygun şekilde belirlenmeli ve dava konusu alacaklar buna göre hesaplatılmalıdır gerekçesi ile verilen karar bozulmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, Ücretin miktarının ne olduğu ve eklerinin varlığı gibi konularda ispat yükü işçinin üzerindedir (22. HD, 24.01.2013, E. 2012/10526, K. 2013/711; 9. HD, 9.5.2011, E. 2011/4819, K. 2011/13785). İş sözleşmesinin tarafları arasında ücret miktarı konusunda çıkabilecek uyuşmazlıklarda gerçek ücretin her türlü kanıtla ispatı mümkündür. Aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, tanık beyanları gibi kanıtlarla işçinin imzasını taşıyan ücret bordroları veya hizmet sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı ispatlanabilir. Ücretin mevcut kanıtlarla kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi mümkün bulunmayan kimi durumlarda, yapılan iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler belirtilmek suretiyle ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de belirlenebilir (HGK, 25.9.2013, E. 2013/9-160, K. 2013/1390). Davacı taraf net 2.500,00 TL ücret aldığı iddia etmiş, davalı işveren ise davacının asgari ücret aldığını savunmuştur. Dosya içeriğine göre; davacının kıdemi, yaptığı işin niteliği, emsal ücret araştırması, tanık anlatımları ve emsal dosyalardaki ücretler göz önüne alındığında davacının son net ücretin asgari ücret düzeyinde olduğun ve banka kayıtlarına göre de iş yerinde prim ödemesi yapılmadığı sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık işçiye ödenen aylık ücretin miktarı ve davacının gerçek ücretinin belirlenmesi konusunda yapılan emsal ücret araştırmasının yeterli olup olmadığı noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı tarafından net 2.500,00 TL ücret aldığı iddia edilmiş, işveren asgari ücret aldığını savunmuştur. Davacı iddiası yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarınca doğrulanmıştır. Dosyaya sunulan asgari ücretten düzenlenmiş bordroların Nisan 2005 ayına kadar olanları imzalı, daha sonraki bordroların ise imzasız olduğu görülmüştür. Bu tarihten sonra ücretlerin banka hesabına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacının pazarlamacı olarak çalıştığı, davacıya prim ödemesi yapılmadığı ve yapılan emsal ücret araştırması sonucu davacının asgari ücret ile çalıştığı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece emsal ücret araştırması sonucunda Keşan Sanayii Odasınca emsal ücrete ilişkin verilen cevapların çelişkili olduğu, yapılan emsal ücret araştırmasının yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği yeniden araştırılmalı ve dosya kapsamındaki tüm deliller bir arada değerlendirilerek aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.