17. Hukuk Dairesi 2015/18634 E. , 2018/5106 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan Hüseyin"in davacıya ... Müdürlüğü"nün 2013/286 sayılı takip dosyası ile borçlu olduğunu, borçlu ...in hiçbir malvarlığı bulunmadığını, her iki davalı aynı beldede ve sitede bulunmaları nedeniyle komşu olduğunu ve aliecek görüştüklerini, davalı borçlu Hüseyin maliki bulunduğu ... ili, ilçesi,...köyü, 998, 1043, 1109 ve 1113 parsel sayılı taşınmazlarını sözde satış yoluyla Tapu Müdürlüğü"nün 10/04/2013 tarih ve 1685 yevmiye nolu işlemiyle davalı ..."e devrettiğini, taşınmazların toplam satış bedeli 16.000,00 TL olduğunu, taşınmazlar üzerindeki 275.000,00 TL"lik ipotek varken gerçek bedel ödeyerek bunları alması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ailece görüşen davalıların sırf taşınmazları hacizden kurtarmak maksadıyla bu devir işlemini yaptıklarını, ortada gerçek bir satış bulunmadığını beyan ederek dava konusu taşınmazların ... Müdürlüğü"nün 2013/286 sayılı dosyasında haciz konusu yapılmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..."ın cevap dilekçesinde; davalı borçlu ..."i daha önce oto alım satımı işleri nedeniyle tanıdığını, kendisinden daha sonradan yeniden araç alınması konusunda anlaştıklarını, davalı borçluya güvenerek 28.500,00 TL para ve birde eşine ait olan ... marka bir araç verdiğini, yeni oto alımı hemen sonuçlanmayınca parasını geri
istediğini, davalı borçlu tarafından dava konusu gayrımenkullerin üzerindeki ipoteklerin yüklenilmesi ve bir miktar para ödenmesi kaydı ile borca karşılık kendisine satıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde davalı 3. kişiye daha önceden oto alımında yardım ettiğini, yapılan satışın gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalılar arasındaki satışta tanık beyanları ve banka kayıtları ile sabit olduğu üzere taşınmazlar için bir bedel ödendiği, söz konusu bedelin ipotekler de göz önüne alındığında mahkemece belirlenen değerlerle uyumlu olduğu, davalıların mal kaçırmak amacıyla söz konusu satışı yaptıklarına ilişkin bir delil bulunmadığı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İptal davasından maksat, İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarruflarının iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK"nın 283/1,2.maddesi uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Somut mahkeme gerekçesinde davalı 3. kişinin taşınmaz kaydında yer alan ipotek ile beraber bedel ödeyerek söz konusu taşınmazı satın aldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de varılan sonuç doğru görülmemiştir.
Davacı tarafından davalıların aynı sitede oturduğu iddiası mevcuttur. Aynı zamanda davalılar arasında oto alım satımından kaynaklı iş ilişkisi olduğu, davalılar tarafından da kabul edilmiştir. Davalı 3. kişi davalı borçluya ... duyarak kendi adına araç alması konusunda davalı borçluya 28.500,00 TL"de verdiğini beyan etmiş, aralarında para verebilecek kadar ... ilişkisi olduğu belirlenmiştir.
Mahkemece İİK"nun 280.maddesine göre üçüncü kişinin borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken şahıslardan olup olmadığı tartışılmadan yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.