18. Hukuk Dairesi 2015/1440 E. , 2015/15379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, aidat borcunun ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının site ortak gider borcunu ödemediği için hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüyle yargılama aşamasında davalı tarafından 03.10.2011 tarihinde yapılan 1.230,00 TL ödeme miktarının öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilerek takibin 3.092,00 TL üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Davaya dayanak İcra Müdürlüğünün 2011/329 Esas sayılı dosyasında; davalı-borçlu hakkında 2.125,00 TL asıl alacak ve 2.196,50 TL faiz olmak üzere toplam 4.321,50 TL aidat alacağı istenilmiş olup, takip tarihinden ve itirazın iptali davası açılmadan önce davalının 03.10.2011 tarihinde 1.230,00TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
1-Kat Mülkiyeti Yasası"nın 20. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan kat malikleri kurulu kararına davalılar katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. Mahkemece, yukarıdaki esaslar dikkate alınarak davalıların aidat borcunu öğrendiği günün açıkça belirlenmesi, icra takibinden önce öğrenmediği saptandığında gecikme tazminatının ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlatılması gerekir. Mahkemece, kat malikleri kurul toplantısına katılmayan davalıya, kat malikleri kurul kararının tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmadığı kabul edildiğine göre, gecikme tazminatının icra dosyasında ödeme emrinin tebliğ tarihi esas alınarak buna göre hesaplanarak karar verilmesi gerekirken icra takip dosyasında gecikme tazminatı üzerinden karar verilmiş olması,
Kabule göre;
2-Davacı 2,125 TL asıl alacak 2.196,50 TL faiz toplam 4.321,50 TL için icra takibi yaptığı itiraz üzerine bu bedel üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporundan takip konusu edilen dönem için borcunun 1.090,50 TL aidat 452,24 TL gecikme tazminatı toplam 1.542,74 TL olarak belirlendiği halde talep edilen 4.321,50 TL esas alınarak yargılama sırasında yapılan ödeme bundan düşülmek suretiyle itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi,
3-Takibe konu icra dosyasında yasal faiz talebi bulunmadığı halde ayrıca yasal faize hükmedilmesi,
4-İcra inkar tazminatına asıl alacak miktarı üzerinden hükmedilmesi gerekirken asıl alacak miktarı belirtilmeden, infazda tereddüt yaratacak şekilde, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş olması,
Doğru görülmemiştir
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.