11. Ceza Dairesi 2017/15417 E. , 2021/1522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen "2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun‘un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
II-2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suçlamaları kabul etmeyerek sahte fatura düzenlemediğini beyan ettiği, vergi inceleme raporlarına göre, mükellefin KDV, Kurumlar Vergisi ve muhtasar beyannamelerini vermediği, yasal defter ve belgelerine de ulaşılamadığı, Ba-Bs analizinden tespitler yapıldığı ancak 2009 takvim yılında düzenlenen fatura tarihlerinin belli olmadığının anlaşılması karşısında, suç tarihinin ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından;
1- Sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden suça konu faturaların (hangi tarihte ve kimin adına ne miktar ve tutarda düzenlendiğini gösterecek şekilde) listesinin istenmesi,
2-Sahteliği iddia olunan fatura asıllarının sanıktan ya da ilgili vergi dairesinden temin edilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını başka bir kişiye ait olduğunu söylemesi halinde; bu kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilmesi, bu kişinin çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesi, faturaların gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
3-İsmi bildirilen kişi de faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya bu kişiye ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
4-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da ismi bildirilen kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
5-Varsa şirket adına muhasebe işlemlerini yürüten kişi tespit edilerek, CMK"nin 46/1-c. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi, fiilen şirketi kimin idare ettiği, şirket işlerinde kimle muhatap olduğu, faturaları ve belgeleri kimin getirdiği, beyannamelerin kimin tarafından verildiği, sanığı tanıyıp tanımadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
6-Kabule göre de;
a)Adli sicil kaydına göree tekerrüre esas sabıkası olan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması yasaya aykırı
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.