14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12737 Karar No: 2017/3847 Karar Tarihi: 08.05.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/12737 Esas 2017/3847 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/12737 E. , 2017/3847 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 1135, 1137, 1141, 1148 parsel sayılı taşınmazlarda aynen taksim mümkün olduğundan ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine, 1131 parsel sayılı taşınmazda aynen taksiminin mümkün olmaması nedeniyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş olup, hükmü davalı ... vekili ve davacı temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz. Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Davada paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez. Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur. İfraz projesinde kimlere nerelerin verileceği konusunda paydaşlar anlaşamazlar ise hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir. Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir. Olayımıza gelince; mahkemece 1135, 1137, 1141, 1148 parsel sayılı taşınmazlarda aynen taksim kararı verildiği halde ifraz taksim projesi hazırlatılmadığı, parsellerin kime hangi oranda bırakıldığı anlaşılamamaktadır. Yukarıda açıklandığı şekilde, taşınmazların tevhid edilip öncelikle aynen taksim hususunun mümkün olup olmadığı araştırılmalı, taraflara rızaları sorulmalı, taşınmazın imar durumu ile pay ve paydaş sayısı itibarıyla ne şekilde ifraz edileceğine dair bilirkişi vasıtasıyla rapor alınmalı ve taksim projesi düzenlenmeli, bu taksim projesi onay makamından sorulmalı, ifrazın mümkün görülmesi halinde aynen taksim suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 08.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.