12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/17107 Karar No: 2012/28597
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/17107 Esas 2012/28597 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/17107 E. , 2012/28597 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/04/2012 NUMARASI : 2011/1016-2012/379
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İcra mahkemesinin ihalenin feshi isteminin reddine yönelik kararı yönünden; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 2- Somut olayda şikayetçi-borçlu, kendisine kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğini, usulünce kesinleştirilmeyen kıymet takdiri esas alınarak satışın gerçekleştirilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek ihalenin feshini istemektedir. Bu husus kanıtlandığı takdirde davası kabul edilecektir. Ancak, Mahkemece de karar gerekçesinde dosya içeriğine uygun olarak belirtildiği gibi, kıymet takdir raporunun tebliğ edilmiş olması nedeni ile ihalenin feshine neden olan vakıa kanıtlanamamıştır. Bu durumda dava nedeni yapılan vakıanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile şikayetin reddi gerekmekte olup; şikayetçi tarafça anılan ispat yükünün gereğinin yerine getirilmemiş olmasının, İİK’nun 134/8 Madde hükmüne göre “vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel “olduğunu (zarara uğradığını) kanıtlayamadığı şeklinde yorumlanıp gerekçe gösterilerek şikayetin reddine karar verilmesi doğru değil ise de şikayetin reddine karar verildiğinden bu husus bozma nedeni yapılamaz.O halde, dava nedeni yapılan olguların gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik olarak mahkemece değerlendirme ve işin esasına yönelik inceleme yapılmış olduğuna göre yukarıda sözü edilen yasa maddesinde öngörülen para cezasının da hüküm altına alınması gerekmektedir. Konuya ilişkin İİK.nun 134/2.maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde yirmi olarak uygulanacağı düzenlemesi yer almaktadır. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu"nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 esas sayılı kararında da benimsendiği üzere kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağından, takibe konu alacağın konut finansmanından kaynaklandığı da dikkate alınarak, mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen borçlu aleyhine %20 para cezasına hükmedilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda (2).maddede yazılı nedenlerle para cezasına hasren İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.