11. Hukuk Dairesi 2017/2174 E. , 2018/7629 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07.12.2016 tarih ve 2015/384 Esas-2016/432 Karar sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.03.2017 tarih ve 2017/184-2017/181 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 15.08.2008/48889 sayılı, 43/1-4. sınıf hizmetleri içeren, "..." ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı tarafça 14.07.2014 tarihinde yapılan, 2014/58816 kod numaralı, 43/1-4. sınıf hizmetleri içeren, "...+Şekil" ibareli marka tescil başvurusuna, kötüniyet, tanınmışlık ve iltibas vakıalarına dayalı olarak müvekkilince yapılan itirazın, nihai olarak ... YİDK tarafından kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK"nın 2016/M-7681 sayılı kararının iptalini ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, başvuru konusu marka ile davacı tarafa ait marka arasında benzerliğin bulunmadığını, "İDA" ibaresinin Kaz dağlarının eski adı olup, ayırt edicilğinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve teknik kısımlarından istifade edilen, hukuki çıkarımlarına iştirak olunmayan bilirkişi raporuna göre, davacının "..." ibareli markasıyla davalının "...+ŞEKİL" ibareli başvurusunun kelime itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak iltibasa ve bağlantılandırmaya neden olacak derecede benzer oldukları, ortalama yararlanıcıların algıda seçiciliği nedeniyle iki işaret arasında bağlantılandırma kurmasının kaçınılmaz olduğu, farklılıkların, ayırt edicilikte yeterli farklılık yaratmadığı, kapsadıkları ürün ve hizmetlerin de aynı türden olduğu, ortalama düzeydeki alıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu algılamalarının mümkün olmadığı, bu hâlin öteden beri kullanılan davacı markasının tüketiciler nazarında tesis ettiği imajın transferi sonucunu doğuracağı, ayrıca davacı aleyhine haksız rekabet yaratacağı, marka hukukunda geçerli markanın tekliği ilkesi uyarınca birbirleri ile iltibas yaratan işaretlerin tescilinin mümkün olmadığı, davalının öteden beri anılan markayı kullanmış olmasının kendi başvurusunun tesciline olanak sağlamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... YİDK"nın 2015/M-7681 sayılı kararının, davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2014/58816 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı ... ve ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, "İDA" kelimesinin ..."nın diğer bir adı olduğu, ... "nın turistik önemi haiz olduğu ve tek kişinin tekeline bırakılamayacak, herkesin kullanımına açık isimlerden olduğu, davalının "İDA" ibaresine eklediği kelime ve şekil unsurlarıyla yarattığı "...+Şekil" markasının, davacının "..." markası karşısında yeterli ayırt edici unsurları haiz olduğu, başvuru konusu "...+Şekil" ibareli marka ile davacıya ait "..." ibareli marka arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesi ile HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.