14. Hukuk Dairesi 2015/18337 E. , 2017/3842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacılar aleyhine 21.03.2011 gününde, davalı-karşı davacılar vekili tarafından davacı-karşı davalı aleyhine 11.04.2011 ve 29.07.2011 günlerinde verilen dilekçeler ile istihkak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davaların kabulüne dair verilen 28.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacı vekili, muris ..."ın 10.12.2010 tarihinde vefat ettiğini, davacının murisin eşi davalılarınsa çocukları olduğunu, muris ve davacının Almanya"daki evliliklerinin Türkiye"deki kayıtlara işlenmemesi sebebiyle ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/90-55 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde sadece davalıların mirasçı olarak belirlendiği, bu mirasçılık belgesiyle ... Bankası ...Şubesi"ndeki murise ait hesaptaki paranın davalılarca çekildiğini belirterek, çekilen paradan davacının miras hissesine düşen paranın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçelerinde, evliliğin Türk makamlarına bildirilmemesinden davalıların sorumlu olmadığını, davalılardan ancak kendi miras hissesinden fazla aldığının talep edilebileceğini, müteselsilen tahsil talebinin doğru olmadığını, asıl davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Karşı dava olarak da, davalıyla murisin ortak hesabı olmamasına ve murisin ölümüyle davalıya verilen vekaletnamenin hükmünü yitirmesine rağmen davalının murise ait vekaletnameyle ...Bankası ...Şubesindeki murise ait parayı 21-22.12.2010 tarihlerinde çektiğini belirterek çekilen paradan davacıların miras hissesine düşen paranın davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davaların kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı- karşı davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davacı- karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; karşı dava konusu alacağa ilişkin hesaplar muris ile davacı- karşı davalı ..."ın adına açılmış müşterek hesaplardır. Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Zira para müşterek hesaba yatırıldığına ve pay bakımdan bir anlaşma bulunmadığına göre mülkiyetin yarı yarıya olmak üzere hak sahiplerine ait olması gerekir. Müşterek hesap birden fazla kişiye ait ise mudilerden birinin ölümü halinde, aksine sözleşme yoksa, hesaptaki paralar eşit paylara bölünecek ve hayatta kalan mudiye kendi payı ödenebilecektir. Ortak hesabın taraflarından her biri bankadan para çekerken, payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktardan diğer hak sahibine karşı borçlu durumuna girer. Mahkemece, davacı-karşı davalı ile murisin ortak hesaplarından çekilen toplam 76.082,72 TL"nin yarısının davacı- karşı davalıya ait olduğu göz önünde bulundurularak, kalan yarısı üzerinden davalı-karşı davacıların miras payına düşen kısmın hesaplanıp bu miktar oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) numaralı bent uyarınca davalı-karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent gereğince davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.