16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3527 Karar No: 2018/496 Karar Tarihi: 26.02.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3527 Esas 2018/496 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen kararın temyiz başvurusunu incelemiş ve reddetmiştir. Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddedilmiştir. Kararın gerekçesi incelendiğinde, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlenmiştir. Delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz bir şekilde sergilendiği ve vicdani kanının kesin olduğu tespit edilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62/1, 58/9, 53, 63 maddeleridir.
16. Ceza Dairesi 2017/3527 E. , 2018/496 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62/1, 58/9, 53, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "29.09.2016" yerine "19.07.2016" olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.