17. Ceza Dairesi 2016/2505 E. , 2018/6387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine atıfta bulunan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin yukarıda açıklanan terkin miktarından az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 02/05/2011 tarih, 2007/6588 Esas ve 2011/6361 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; Cumhuriyet Savcısı iddiasını ispatlayacak delilleri kendi açısından açıklığa kavuşturmaya çalışarak iddianameyle mahkemeye sunmak zorundadır. Delillerin ortaya konduğu evre bakımından takdir yetkisi kullanılırken oynadığı rol açısından farklılıklar bulunmaktadır. Delillerin serbest değerlendirilmesi asıl olarak duruşma aşamasında hüküm verecek olan hakim tarafından yapılmaktadır. Delilin, delil olması için olayı temsil etmesi, akla, maddi gerçeğe, hukuka uygun olması gerekir. Ayrıca bunun hayatın olağan akışı, ihbarla uyumu ve bunu her aşamada sanığın ısrarlı ve birbiriyle tutarlı savunmaları, tarafsız tanık beyanları ile kişisel durumları, suçun konusu göz önünde tutularak varsa bilimsel delil ortaya konularak belirlenir.
Somut olaya gelince;
Müştekinin açık olan garajında bulunan 1987 model ... marka aracının hırsızlandığının ve olaydan bir gün sonra şöför mahallinde sanık ... ve yanında da sanık ... varken yakalandıklarının kabulü ile, sanık ...’ın tüm aşamalarda ki beyanında aracı kendi başına hırsızladığını dayısı olan sanık ...’a aracı satın aldığını söylediğini ve sanık ...’ın da savunmalarında suçlamayı kabul etmediğini belirtmesi karşısında, üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin; sadece aracı kullanırken yakalanması dışında başka, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık ...’nun beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nun temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.