11. Hukuk Dairesi 2017/2088 E. , 2018/7626 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/12/2016 tarih ve 2014/251-2016/1004 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 14.08.2008 tarihinde davalının "Forum ... Alışveriş ve Ticaret Merkezi" işyerinde güvenlik hizmeti vermek üzere karşılıklı edim ve taahhütleri içeren 3 yıllık bir sözleşme yapıldığını, davacının ekonomik olarak büyük bir ana şirketin kuruluşu olup, Forum alışveriş merkezlerinin imalat ve işletmesini yaptıklarını, hem davalı hemde yasa gereği Emniyet Müdürlüğü"nce verilen hizmetin sürekli ve periyodik olarak denetlendiğini, buna rağmen davalının geçerli ve haklı bir nedene dayanmaksızın "gördüğümüz lüzum üzerine" demek suretiyle süresi dolmadan sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğini, sözleşmenin 9. maddesinde fesih koşullarının ayrıntılı olarak düzenlendiğini, davalının davranışının sözleşme koşullarına uygun bulunmadığını, bu maddenin davalıya sözleşmeyi sınırsız olarak fesih edebilmek hakkını vermediğini, sözleşmelerin yorumunda "güven" ilkesinin esaslarının geçerli olduğunu, tarafların haklarını kullanırken objektif iyi niyet kurallarına uygun hareket etmek zorunda olduklarını ileri sürerek müvekkilinin sözleşmeyi sonuna kadar ifa edebilmek bakımından yapmış olduğu yatırımlardan fesih ile boşa giden bedelinden şimdilik 5.000 TL, mahrum kalınan kazanç bedelinden şimdilik 5.000 TL olmak üzere toplam 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleşen davada ise, bu davanın ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/251 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, 17.062,00-TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ( temerrüt ) avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl ve birleşen davada taraflar arasında bağıtlanan sözleşme içeriğini doğrulamış sözleşmenin 9. maddesi ile müvekkilinin bu sözleşmede belirtilmeyen bir gerekçeyi ileri sürerek sözleşmeyi sona erdirmek istediği takdirde en az 3 ay önceden noter marifeti ile feshi ihbar yapabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmenin aradığı süre ve şekil şartını yerine getirdiğini, Beşiktaş 25. Noterliği"nden 23.11.2010 tarih ve 17896 yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin 9/b bendinin düzenleniş amacının diğer sebeplerle fesih durumunun belirlenmesi olduğunu, tarafların özgür iradeleri ile bağıtlanan sözleşmede feshi için mutlak olarak haklı bir nedenin aranmadığını, yalnızca süre şartına uymak koşulu ile müvekkiline sözleşmeyi fesih hakkını verdiğini, kaldı ki davacının müvekkilinin çalışanları ile işbirliği yaparak haksız menfaat elde ettiğini, bu işbirliği içerisinde sözleşmelerin rayiç bedellerin üstünde rakamlarla imzalandığını, davacının hem olumlu hemde olumsuz zararını isteme hakkının bulunmadığını, manevi tazminat koşullarının somut olayda gerçekleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında bağıtlanan 14/08/2008 tarihli Güvenlik Hizmeti Sözleşmesinin davalı yanca haklı olarak feshedildiğinin kabul edilemeyeceği, sözleşmeyi haksız şekilde fesheden davalının davacının bu nedenle uğradığı zararını tazmin etmesi gerektiği, tazmin edilecek zararın sözleşmenin süresinde önce haklı sebep olmaksızın feshedilmiş olması nedeniyle davacının uğramış olduğu kâr kaybı olduğu, menfi zararların davacı tarafından istenemeyeceği, asıl davada 5.000,00 TL müspet zarara ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birleşen dosyada 17.062,00 TL müspet zarara ilişkin maddi tazminatın dava tarihi olan 18/12/2015 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının haksız fesih uygulamasının davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabulü mümkün olmadığı gerekçesi ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.175,66 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 04/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.