Memurun resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2256 Esas 2017/410 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2256
Karar No: 2017/410
Karar Tarihi: 19.01.2017

Memurun resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2256 Esas 2017/410 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların memurun resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak suçlamasıyla yargılandığı mahkeme, suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu yasal düzenlemeleri gözeterek beraat kararı verdi. Ancak, mahkeme tarafından yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı olduğundan, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldü ve hüküm bozuldu. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davası gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürüldü. Söz konusu suç, 765 sayılı TCK'nun 339/1 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nun 204/2. maddelerinde düzenlenmektedir. Suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı, 765 sayılı TCK'nun 102/3. maddesi tarafından belirlenmektedir.

11. Ceza Dairesi 2016/2256 E. , 2017/410 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Memurun resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak
HÜKÜM : Beraat

Sanıkların eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun 339/1 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun 204/2. maddelerinde düzenlenen "memurun resmi belgede sahteciliği ve bu suça iştirak" suçunu oluşturduğu, bu suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK"nun 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıklardan ...’in ilk sorgusunun yapıldığı 24.05.2004 (diğer sanıkların ise ilk sorgusunun yapıldığı 06.03.2004) tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.