Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2799 Esas 2018/5091 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2799
Karar No: 2018/5091
Karar Tarihi: 15.5.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/2799 Esas 2018/5091 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/2799 E.  ,  2018/5091 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı araca davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın çarpması sonucu müvekkilinin daimi malul kaldığını, davalının davadan önce yaptığı 37.383,91 TL ödemenin yetersiz olduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 7.800,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ödenen bedelin zararı karşıladığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda dava tarihinden önce 12.4.2011 tarihinde Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi tarafından tanzim edilen sağlık kurulu raporunda, davacının %26 oranında tüm vücut fonksiyon kaybının olduğu bildirilmiş, yargılama aşamasında mahkemece ...Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan aldırılan ve hükme esas alınan 3.7.2013 tarihli raporda ise, davacının aynı yaralanmaya bağlı olarak Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği (SSK Sağlık İşlemleri Tüzüğü)’ne göre %10.3 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı olduğu bildirilmiştir. 24.6.2010 kaza tarihi itibari ile Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlükte olup, bilirkişi tarafından ilgili yönetmeliğin mi, yoksa tüzüğün mü rapora esas alındığı açık olmadığından rapor denetime elverişli olmadığı gibi, bu rapor ile Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesince düzenlenen rapor arasında açıkça çelişki bulunması karşısında, mahkemece yapılacak iş, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan davacının maluliyet durumuna ilişkin kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun yeni bir rapor alınarak, çelişki giderildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi iken, çelişki giderilmeksizin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.(HGK’nın 2013/17-2423, 2015/1661 sayılı ilamı da bu yöndedir.)
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.