12. Ceza Dairesi 2018/8330 E. , 2019/7460 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesine göre açıklanan TCK"nın 136/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince 3 kez mahkumiyet
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, üst Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 136/1, 62/1. maddeleri gereğince 3 kez 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Küre Asliye Ceza Mahkemesinin 06.03.2013 tarihli ve 2012/35 esas, 2013/14 karar sayılı kararının 25.03.2013 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 05.01.2015 tarihinde TCK"nın 105/1. maddesinde tanımlanan cinsel taciz suçunu işlediği ve Nazilli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 05.11.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Küre Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2016 tarihli ve 2015/124 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, hüküm tarihi itibariyle yargılama gideri 10.00 TL olarak hesaplanmış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama gideri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılması hususunun infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın, mağdur adına mağdurun facebook resimlerini kullanarak Haziran-Temmuz 2008 yılı, Haziran-Temmuz 2010 yılı, Ekim 2011 yıllarında 3 ayrı facebook hesabı açması şeklinde sübutu kabul edilen eylemlerinin sanığın açtığı her facebook hesabının şifresini ve bilgilerini mağdura vererek kapanmasını sağlayıp tekrar açtığı ve aralarında geçen süreler nedeniyle sanığın kastının yenilendiği anlaşıldığından sanığın üç kez mahkumiyetine ilişkin yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, mağdurun şikayetten vaz geçtiğine, suçlamaya konu bilgilerin herkes tarafından ulaşılabilir olduğuna, üst Cumhuriyet savcısının, sanığın eylemin TCK 43. maddesi gereğince zincirleme şekilde işlendiğine, kararın usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğuna, kararın gerekçesiz, yargılama giderinin terkin miktarında olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 19.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.