Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1960 Esas 2016/15657 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1960
Karar No: 2016/15657
Karar Tarihi: 12.12.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/1960 Esas 2016/15657 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/1960 E.  ,  2016/15657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tic. Mah. Sıf.)


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı .... Tatar ile davalı arasında düzenlenen sözleşmeyi müvekkilinin kefil olarak imzaladığını, kullanılan kredinin geri ödendiğini, buna rağmen bankanın icra takibi yaptığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının imzaladığı 06.02.2009 tarihli sözleşme kapsamında kefil olarak borçtan sorumlu olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davacının imzasını taşıyan kredi sözleşmesine konu borç ödendikten sonra davacının imzasını ihtiva etmeyen yeni kredi sözleşmesi düzenlenmesi sonucu kullandırılan krediden davacının sorumlu olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Davalı banka tarafından davacı aleyhine girişilen icra takibinde Banka Genel Kredi Sözleşmesine dayanılarak toplam 74.377,96 TL alacak talebinde bulunulmuştur. Her ne kadar dava dilekçesinde “Tüketici Mah. Sıfatıyla” dava açıldığı yazılı ise de mahkemece davanın başından sonuna kadar davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılmış ve böylece görev hususu isabetle değerlendirilmiştir.
    Ne var ki Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılmış olmasına rağmen dava değeri olan takipte talep edilen yukarıdaki miktar üzerinden peşin harç hesaplanıp yatırtılmadan yargılamaya devam edilmiş ve yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş olduğu halde gerçek dava değeri üzerinden değil, dava dilekçesinde gösterilmiş olan 30.000 TL üzerinden karar ve ilam harcı alındığı görülmüştür. 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 28/a maddesi uyarınca karar ve ilam harcının 1/4"ü peşin alınır. Aynı Kanunun 32. maddesine göre peşin harç yatırılmadıkça ya da eksik harç yatırılmadıkça müteakip işlemlere devam edilemez. Mahkemece bu ilkeler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.