22. Hukuk Dairesi 2018/5663 E. , 2018/12699 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, duruşmalı olarak süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalı işyerinde çalıştığını, iş akdine geçerli bir neden bulunmadan son verildiğini öne sürerek fesih işleminin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davalı işveren tarafından yapılan feshin usul ve yasaya aykırı olması ve kanunda belirtilen süreler dikkate alınmaksızın yapılması sebebiyle geçersiz olduğu kabul edilmiştir.
İstinaf:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince; davacıya isnat edilen fesih dayanağının 23/07/2014 sonrasında da devam edip etmediğinin tespiti önemli olduğunu, tanıkların bir kısmının fesih tarihli 10/08/2016 tarihli ayrı ayrı tutanak tanzim ettiklerini, buna göre bir kısmı 2014 sonrası bilgi ve görgü sahibi değilken bir kısmı daha önceki olaylardan bahsettiklerini, bir tanığın ise işten çıkmadan bir iki ay içerisinde davacının küfürlü konuşmadığını, somut delil olmadığını, 10/08/2016 tarihli tutanakların tamamının daha önceki olaylara dayandığını, bunları işverenin artık affetmiş sayılacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacının iş akdi, İşyerinde, işveren ve ailesi hakkında onur kırıcı-küfürlü ifadeler kullandığı, genel müdürün bizzat adını vererek küfrettiği, çalışma arkadaşlarına hakaret ederek haklarında onur kırıcı ifadelerde bulunduğu küfrettiği, işyeri ahlakına aykırı davranışlarda bulunduğu, benzeri fiilleri aleni ve defalarca işlediğinin tespit edildiği belirtilerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 maddesi uyarınca iş akdi haklı nedenle feshedilmiştir.
Somut olayda, İlk derece mahkemesi, feshe konu olay ile ilgili tanzim olunan belgelerin afaki beyanlar içerdiği, dinlenen tanık beyanları ile iddia olunan fiillerin gerçekleşme zamanı ve muhatabının tam olarak ispat edilemediği, 23.07.2014 tarihinde tutulan tutanak ile esasen işyeri idaresinin davacıya isnat edilen fiillerden haberi olduğu halde herhangi bir işlem yapmadığı gerekçesi ile feshin geçersiz olduğu kanaatiyle işe iade kararı verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da somut delil olmadığı, tutanakların önceki olaylara dayandığı kabul edilmiştir. Olayla ilgili olarak, 23.07.2014 tarihinde davalı işyerine, davacı ile ilgili şikayet içeriğinde ve özellikle fesih içeriği ile birebir örtüşen nitelikte şikayet bildirimi yapıldığı, işyeri tarafından buna karşı herhangi bir işlem yapılmadığı sabittir. Ancak davacının bundan sonraki süreçte de benzer eylemlerine devam ettiği, hem mahkemede dinlenen davalı tanık beyanları ile hemde işyerinde tutulan tutanaklarla sabittir. Üstelik davacının tanıklarının fesih sırasında işyerinde çalışmadıkları yaklaşık 2-3 yıl önce işyerinden ayrıldıkları kendi beyanları ile açıktır. Tutanak içerikleri ile tanık beyanları incelendiğinde davacının doğrudan isim belirtmek suretiyle hakaret ettiği, birden fazla kişiye karşı aynı tutum ve davranışları yönelttiği anlaşılmaktadır. İşverenin 2014 yılındaki eyleme ilişkin bir işlem yapmaması doğrudan feshe dayanak alınmamakla beraber daha sonraki süreçte davacının eylemleri, davalı için artık birlikte çalışmayı güçleştirecek niteliktedir.
Açıklanan nedenlere göre, davacının eylemlerinin, davalı işyeri açısından haklı sebep niteliğinde olmasa da iş akdinin davacının işverenden beklenmeyecek nitelikte, geçerli sebeple feshettiği anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hükmü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve davacının çalıştığı süre gözetilerek aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1- ... Bölge Adliye Mahkemesinin 9. Hukuk Dairesinin 14.12.2017 Tarih ve 2017/2564 esas-2017/2022 karar sayılı ve Ceyhan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 7/7/2017 tarih ve 206/729 esas-2017/410 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE;
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 401,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22/05/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.