4. Ceza Dairesi 2016/18653 E. , 2020/15611 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla birden fazla kişiyle tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
A-Sanık ...’ın eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz istemini değerlendirme yetkisi 5271 sayılı CMK’nın 42/1 maddesi uyarınca Yargıtay’a ait olup, yerel mahkemenin bu yönde vermiş olduğu 14.05.2015 tarihli talebin reddine dair Ek Karara yapılan itirazın Ordu Ağır Ceza Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli kararıyla kabul edildiği, sanığın yokluğunda verilen hükmün sanığa 08.04.2015 tarihinde Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ edildiği, sanık müdafiinin 13.05.2015 tarihli temyizinin süresinden sonra olması nedeniyle eski hale getirme talebinin reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre tebliğnamedeki yapılan incelemede:
1-Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Hükmolunan hapis cezasının Kanuni sonucu olarak uygulanan TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, “TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın karardan çıkartılması” biçiminde sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında silahla birden fazla kişiyle tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmü yönünden ise;
a- Olay günü sanık ...’ın ... ile restorandan yemek yedikten sonra sanık ... ile katılan ... arasında meydana gelen tartışma neticesinde sanık ...’in katılanları silahla tehdit eyleminde bulunduğu, yemeğe birlikte geldiği sanık ...’ın da bıçak çıkararak katılanları “hepinizi kesicem” şeklinde meydana gelen olayda, ani gelişen tartışma ortamında, sanıkların ne suretle önceden anlaşıp planlayarak iştirak iradesi içinde atılı eylemleri gerçekleştirdikleri açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanık ... hakkında TCK’nın 106/2-c maddesinin uygulanması,
b- Hükmolunan hapis cezasının Kanuni sonucu olarak uygulanan TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olduğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.