Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2926
Karar No: 2021/536
Karar Tarihi: 27.01.2021

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/2926 Esas 2021/536 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, bir katılma alacağı davasıdır. Davacı, evlilik birliği sırasında davalı adına edinilen bir taşınmaz nedeniyle 20.000 TL alacağı olduğunu iddia etmiştir. Davalı ise davanın reddini savunmuştur. İlk kararda, davacının talebi doğrultusunda 26.044 TL alacak tahsil edilmesine karar verilmiştir. Ancak bu karar, Yargıtay tarafından bozulmuştur. Daire, artık değere katılma alacağının hesaplanması gerektiğini belirtmiştir. Yeniden yapılan yargılamada Mahkeme, taşınmazın 1/2'sinin dava yoluyla davalının kardeşi adına tescilinin sağlandığı gerekçesiyle, yapılan oranlama sonucu hesaplanan alacağın 1/2'sine karar vermiştir. Ancak bu karar da Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay, Mahkemenin daha önce belirttiği gibi, edimin tamamının süresinin evlilik birliği içindeki edim süresine oranı belirlenerek hesaplanması gerektiğini vurgulamıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri, 6100 sayılı HMK'nin madde 33, Geçici 3.maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 428. ve 440/III-1,2,3 ve 4. maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi         2020/2926 E.  ,  2021/536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmaz nedeniyle 20.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, 10.11.2014 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 26.044,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece 15.04.2015 tarihli kararla, 26.044,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yerel Mahkemenin kararı, Dairenin 19.06.2017 tarihli ve 2017/12233 Esas, 2017/9262 Karar sayılı ilamıyla, taşınmazın edim borcunun (bakım borcu) boşanma dava tarihinden sonra da devam ettiğinden evlilik birliği içinde yapılan edim süresinin, edimin tamamının süresine oranı bulunarak artık değere katılma alacağı hesaplanması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 22.01.2020 tarihli kararla 10.135,025 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
    1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli Müktesep Hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır.
    Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki, bozma ilamında, artık değere katılma alacağının, taşınmazın bir kısmının evlilik birliği içinde emek karşılığında edinildiğine göre, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin yapıldığı tarih ile bakım alacaklısının vefat ettiği tarihleri, edimin devam ettiği boşanma dava tarihinden sonraki ve evlilik birliği içindeki süreleri dikkate alınarak, edimin tamamının süresinin evlilik birliği içindeki edim süresine oranı belirlenerek tespit edilmesi gerektiği belirtildiği halde, Mahkemece, bozma gereği oranlama yapılmasına rağmen, usuli kazanılmış hak ilkesi gözardı edilerek, taşınmazın 1/2"sinin dava yoluyla davalının kardeşi adına tescilinin sağlandığı gerekçesiyle, yapılan oranlama sonucu hesaplanan alacağın 1/2"sine karar verilmesi hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, bozma nedeni ile yeniden karar verileceğinden davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK"un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 173,08 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 519,24 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi